hayatın üzücü bir gerçeği

hayatın üzücü bir gerçeği teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hayatın üzücü bir gerçeği a sad fact of life

hayatın üzücü bir gerçeği terimi için benzer kelimeler ve anlamları
konunun üzücü gerçeği the sad fact of the matter
hayatın bir gerçeği a fact of life
hayatın bir gerçeği olarak as a fact of life
hayatın bir gerçeği is a fact of life
hayatın bir gerçeği idi was a fact of life
hayatın bir gerçeği haline geldi has become a fact of life
bu hayatın bir gerçeği this is a fact of life
zaten hayatın bir gerçeği idi was already a fact of life
hayatın bir gerçeği a fact of life that
hayatın gerçeği fact of life
hayatın gerçeği the truth of life
hayatın gerçeği olmak to be a fact of life
hayatın gerçeği olarak as fact of life
hayatın affedilmez gerçeği inexorable fact of life
gerçeği ve gerçeği in truth and fact
üzücü bir şekilde distressingly
üzücü bir hikaye sad story
üzücü bir şekilde on a sad note
üzücü bir hikaye a sad story
gerçek bir üzücü it's a real pity
bu üzücü bir gün it is a sad day
üzücü bir deneyim distressing experience
üzücü bir tarih a sad history
bu üzücü bir gerçektir it is a sad fact
üzücü bir gündü it was a sad day
bugün üzücü bir gün today is a sad day
üzücü bir olay a sad event
üzücü bir durum a sad case
bu üzücü bir gerçektir it is a sad fact that
çok üzücü bir haber so sad news
üzücü bir durum a sad state of affairs
üzücü bir manzara a sad sight
çok üzücü bir olay is a very sad event
üzücü bir ironi ile with a sad irony
üzücü bir zamandı it was a sad time
çok üzücü bir hikaye a very sad story
çok üzücü bir hikaye a so sad story
üzücü bir iddianame a sad indictment
ölümü için üzücü bir haber her death is sad news for
bu üzücü bir zaman this is a sad time for
üzücü bir gelişme a regrettable development
bu bir tür üzücü that's sort of sad
üzücü bir yolculuk a harrowing journey
üzücü mal distress merchandise
üzücü distressing
üzücü harrowing
üzücü regrettable
üzücü dava sad case
üzücü saddening
üzücü sadder