| diğer alanlardaki gibi |
as in other domains |
diğer alanlardaki gibi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bu alanlardaki gücümüz |
our strength in these areas |
| sosyal ve sosyal alanlardaki programların uygulanması |
implementation of programmes in fields related to social and |
| alanlardaki programlar |
programmes in the fields |
| alanlardaki program |
programme in the fields |
| ilgili alanlardaki faaliyetler |
activities in related fields |
| alanlardaki önemli gelişmeler |
major developments in fields |
| alanlardaki alanlar |
fields in areas |
| alanlardaki farklılıklar |
differences in the areas |
| seçilmiş alanlardaki çıktılar |
outcomes in selected areas |
| alanlardaki çeviriler |
translations in fields |
| kanıtlanmış rezervleri olan alanlardaki yatırımlar |
investments in areas with proven reserves |
| diğer tıbbi ürünler ve diğer formlarla etkileşimler |
interactions with other medicinal products and other forms |
| diğer gibi |
as in other |
| diğer insanlar gibi |
like other people |
| gibi diğer şeyler |
other things like |
| diğer şeyler gibi |
like other things |
| tıpkı diğer herkes gibi |
just like every other |
| diğer hayvanlar gibi |
like other animals |
| bu gibi borçlar veya diğer menkul kıymetlerin rehin veya satışı |
pledge or sell such debentures or other securities |
| diğer durumlarda olduğu gibi |
as on other occasions |
| diğer her sene gibi |
like every other year |
| diğer insanların yaptığı gibi |
as other people do |
| diğer herkes gibi değilim |
i'm not like everyone else |
| diğer alanlarda olduğu gibi |
as in other areas |
| diğer öğrenciler gibi |
as other students |
| taraflar gibi diğer yerler |
such other location as the parties |
| diğer üyeler gibi |
like other members |
| diğer taraftan olduğu gibi |
as on the other hand |
| tıpkı diğer herkes gibi |
just like all other |
| diğer birçok genç gibi |
like many other young |
| gibi diğer masraflar |
other costs such as |
| diğer taraftan, senin gibi |
on the other hand, as you are |
| diğer adaylar gibi eşit derecede uygun |
equally suited as other candidates |
| diğer bütün aile gibi |
like every other family |
| diğer dolaylı ve dolaylı zararlar için olduğu gibi |
as well as for other indirect and consequential loss |
| diğer ilaçlar gibi |
like other medicines |
| diğer birçok latin amerika ülkesinde olduğu gibi |
as in many other latin american countries |
| diğer hatlar gibi |
other lines-such as |
| diğer aileler gibi |
like any other family |
| diğer birçok gün gibi |
like many other days |
| diğer benzerleri gibi |
like other similar |
| diğer ülkeler gibi |
like a number of other countries |
| gibi diğer işler |
other jobs like |
| gibi diğer markalar |
other brands such as |
| gerektiği gibi diğer ilgili görevleri yapmak |
perform other related duties as required |
| ile ilgili olanlar gibi diğer ücretler, ek ücretler veya ücretler |
other charges, surcharges or fees, such as those related to |
| diğer tüm çalışanlar gibi |
like all other workers |
| bu tür önlemler aynı zamanda gibi diğer olumlu etkileri olabilir |
such measures can also have other positive effects, such as |
| zaman zaman olabileceği gibi diğer görevleri de yapabilir. |
shall perform such other duties as from time to time may be |
| gibi diğer alternatifler |
other alternatives such as |