içinde yerinden olmuşlar

içinde yerinden olmuşlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
içinde yerinden olmuşlar are displaced within

içinde yerinden olmuşlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yerinden olmuşlar are displaced
bağımlı olmuşlar they become addicted
daha iyi adapte olmuşlar are better adapted
yerlerinden olmuşlar they are displaced
entegre olmuşlar they have integrated
sofistike olmuşlar they have sophisticated
çünkü ikna olmuşlar because they are convinced
enfekte olmuşlar they infected
çok motive olmuşlar they are highly motivated
zaten olmuşlar mı have they already been
içten motive olmuşlar are internally motivated
son zamanlarda olmuşlar they have been recently
iyi organize olmuşlar they are well organised
ülke içinde yerinden olmuş insanlar internally displaced people
içinde yerinden olmuş displaced inside
ülke içinde yerinden olmuş kişiler ve mülteciler internally displaced persons and refugees
mülteciler ve ülke içinde yerinden olmuş kişiler refugees and internally displaced persons
sadece içinde yerinden olmuş have been displaced just in
ülke içinde yerinden olmuş gençlik internally displaced youth
ülke içinde yerinden olmuş kadınlar internally displaced women
ülke içinde yerinden olmuş kişiler oldu became internally displaced persons
dikiş yerinden ayrılmak come apart at the seams
yerinden çıkarmak displace
yerinden displaced
yerinden olmuş ev kadını displaced homemaker
yerinden olmuş kişi displaced person
yerinden etmek oust
dünyayı yerinden oynatan world-shaking
dünyanın her yerinden from all over the world
dahili olarak yerinden olmuş kişiler internally displaced persons
dahili olarak yerinden olmuş internally displaced
yerinden olmuş kişiler displaced persons
dünyanın her yerinden from across the globe
yerinden olmuş kırık displaced fracture
dünyanın her yerinden insanlar people all over the world
yerinden çıkarmak yanked out
yerinden çıkması unhinging
dünyanın her yerinden from across the world
beni yerinden oynattı moved me
zorla yerinden edilmiş forcibly displaced
yerinden edilmiş işçiler displaced workers
dikiş yerinden ayrılmak fall apart at the seams
her yerinden baskı all over print
iş yerinden etme job displacement
yerinden olmuş displaced from
yerinden olmuş nüfus displaced populations
dünyanın her yerinden from anywhere in the world
yerinden olmuş have been displaced
insanların yerinden edilmesi displacement of people
yerinden olmak become dislodged