dünyayı yerinden oynatan

dünyayı yerinden oynatan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
dünyayı yerinden oynatan world-shaking

dünyayı yerinden oynatan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yılan oynatan kimse snake charmer
dikiş yerinden ayrılmak come apart at the seams
yerinden çıkarmak displace
yerinden displaced
yerinden olmuş ev kadını displaced homemaker
yerinden olmuş kişi displaced person
yerinden etmek oust
dünyanın her yerinden from all over the world
dahili olarak yerinden olmuş kişiler internally displaced persons
ülke içinde yerinden olmuş insanlar internally displaced people
dahili olarak yerinden olmuş internally displaced
yerinden olmuş kişiler displaced persons
dünyanın her yerinden from across the globe
yerinden olmuş kırık displaced fracture
dünyanın her yerinden insanlar people all over the world
yerinden çıkarmak yanked out
yerinden çıkması unhinging
dünyanın her yerinden from across the world
beni yerinden oynattı moved me
zorla yerinden edilmiş forcibly displaced
yerinden edilmiş işçiler displaced workers
dikiş yerinden ayrılmak fall apart at the seams
her yerinden baskı all over print
iş yerinden etme job displacement
yerinden olmuş displaced from
yerinden olmuş nüfus displaced populations
dünyanın her yerinden from anywhere in the world
yerinden olmuş have been displaced
insanların yerinden edilmesi displacement of people
yerinden olmak become dislodged
olay yerinden kaçtı fled the scene
yerinden olmuş abomasum displaced abomasum
olay yerinden kaldırıldı removed from the scene
dünyanın her yerinden from over the world
yerinden edildi were displaced
her yerinden from all around
yerinden olmuşlar are displaced
yerinden olmuş is displaced
ek iş yerinden çıkarma faydaları supplemental job displacement benefits
yerinden olma displacement from
yerinden edilmiş insanlar internal displaced people
yerinden olmuş topluluklar displaced communities
bölgenin her yerinden from across the region
olay yerinden kaçmak flee the scene
yerinden olmuş kişiler displaced individuals
işçilerin yerinden edilmesi displacement of workers
yerinden etmek displace from
yerinden edilmiş öfke displaced anger
yerinden olmak become displaced
yerinden olmak be displaced