| güvence sözleşmeleri için |
for assurance engagements |
güvence sözleşmeleri için terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| güvence sözleşmeleri için uluslararası standartlar |
international standards for assurance engagements |
| iş sözleşmeleri ve hizmet sözleşmeleri |
employment contracts and service agreements |
| denetimler dışındaki güvence sözleşmeleri |
assurance engagements other than audits |
| güvence senet tarafından güvence altına |
secured by deed of trust |
| servis sözleşmeleri için genel koşullar |
general conditions for service contracts |
| denetim sözleşmeleri için |
for audit engagements |
| için model sözleşmeleri |
model contracts for |
| için kiralama sözleşmeleri |
leasing contracts for |
| bu sözleşme mal satış sözleşmeleri için geçerlidir. |
this convention applies to contracts of sale of goods |
| sözleşmeleri yapmak için müzakere etmek |
to negotiate o conclude contracts |
| kamu ihale sözleşmeleri için başvurmak |
apply for public procurement contracts |
| devlet sözleşmeleri için teklif vermek |
to bid for government contracts |
| ihale ve çerçeve sözleşmeleri için açık çağrılar |
open calls for tenders and framework contracts |
| devlet sözleşmeleri için |
for government contracts |
| güvence altına almak için |
in order to secure |
| güvence için |
for assurance |
| güvence için |
for reassurance |
| yüksek öğretim için kalite güvence ajansı |
quality assurance agency for higher education |
| küresel ticareti güvence altına almak ve kolaylaştırmak için standartlar çerçevesi |
framework of standards to secure and facilitate global trade |
| avrupa yüksek öğretim için kalite güvence kaydı |
european quality assurance register for higher education |
| ek güvence için |
for added assurance |
| güvence altına almak için çabalıyorlar |
striving to secure |
| makul güvence elde etmek için denetim yapmak |
perform the audit to obtain reasonable assurance |
| güvence altına almak için kullanılan |
used to secure |
| güvence altına almak için çaba |
effort to secure |
| güvence için bak |
look for reassurance |
| güvence altına almak için bir yol |
a way to assure |
| güvence altına almak için eylemler |
actions to assure |
| güvence altına almak için yeterli |
enough to secure |
| makul güvence elde etmek için denetim |
audit to obtain reasonable assurance |
| yerinizi güvence altına almak için |
in order to guarantee your place on the |
| başarı için güvence |
assurance for success |
| güvence altına almak için elinden geleni yapacak |
will use its best efforts to secure |
| güvence altına almak için fırsatlar |
opportunities to secure |
| bir kez daha güvence vermek için |
once again to reassure |
| güvence altına almak için yardım |
help in securing |
| güvence altına almak için savaştım |
fought to secure |
| işçiler için bir güvence olarak |
as a safeguard for workers |
| geri ödemeyi güvence altına almak için |
to secure the refund |
| için en iyi güvence |
the best assurance for |
| güvence altına almak için ihtiyaç |
the need to secure |
| tarafından yetkilendirilmiş güvence girişimleri için daha katı kurallar |
stricter rules for assurance undertakings authorised by its |
| güvence için zemin |
ground for assurance |
| için ek güvence |
added assurance for |
| bir işi güvence altına almak için |
in order to secure a job |
| güvence altına almak için bir yol |
a way of securing |
| ödemeler için makul güvence |
reasonable assurance for payments |
| güvence altına almak için mahkeme |
of a court made to secure |
| güvence altına almak için |
in such a way as to assure |
| bir güvence için |
for an assurance |