selamlama fırsatını en iyi şekilde değerlendiririz

selamlama fırsatını en iyi şekilde değerlendiririz teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
selamlama fırsatını en iyi şekilde değerlendiririz we make the most of the opportunity to greet

selamlama fırsatını en iyi şekilde değerlendiririz terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bu fırsatı değerlendiririz we take this opportunity
değerlendiririz we rate
selamlama hailing
selamlama salutation
güneşi selamlama sun salutation
selam ve selamlama greetings and salutations
karşılama ve selamlama meet greet
birbirini selamlama greeting each other
selamlama işareti hailing sign
buluşma ve selamlama a meet and greet
selamlama servisi greet service
selamlama servisi greeting service
dostça selamlama a friendly greeting
nazikçe selamlama vesilesiyle faydalandık. we took advantage of the occasion to salute to him kindly.
selamlama sistemi hailing system
kişisel selamlama personal salutation
sıcak bir selamlama a warm greeting from
selamlama noktası point of greeting
resmi selamlama formal salutation
selamlama üzerine upon greeting
selamlama adı salutation name
kaydedilmiş bir selamlama a recorded greeting
gök gürültüsü ve selamlama thunders and hailing
özel bir selamlama a special greeting
özel bir selamlama göndeririz we send a special greeting
bir selamlama a greetting
candan selamlama fırsatı opportunity to greet you cordially
selamlama salutation for
fırsatını kaybetmek waste an opportunity
tartışma fırsatını memnuniyetle karşılarım i would welcome the opportunity to discuss
iş fırsatını kaybetti lost business opportunity
içten selamlarımızı ifade etme fırsatını kullanıyoruz we take the opportunity to express our sincere greetings
size hizmet etme fırsatını memnuniyetle karşılıyoruz we welcome the opportunity to serve you
sizinle tanışma fırsatını memnuniyetle karşılıyoruz we would welcome the opportunity to meet with you
fırsatını kaybetmek lose a opportunity
fırsatını takip etmek following an opportunity for
size bu tür birleştirme işleminden vazgeçme fırsatını verebiliriz we may give you the opportunity to opt out of combining such
buluşma fırsatını yakaladım got the opportunities to meet
iş fırsatını kavramak grasp business opportunity
katılma fırsatını kaçırmayın don't miss the opportunity to participate
buluşma fırsatını takdir ettim i appreciated the opportunity to meet
iş fırsatını keşfedin explore business opportunity
bana burada olma fırsatını verdiğiniz için teşekkür ederim thank you for giving me the opportunity to be here
tartışma fırsatını memnuniyetle karşılıyoruz we welcome the opportunity to discuss
bana katkıda bulunma fırsatını verdiğin için for giving me this opportunity to contribute
fırsatını vermek affording an opportunity to
sizinle konuşma fırsatını memnuniyetle karşılardım would welcome the opportunity to speak with you
fırsatını kullanır uses the opportunity to
danışma fırsatını değerlendirmek take the opportunity to consult
fırsatını kaybetmek lose an opportunity