| bana katkıda bulunma fırsatını verdiğin için |
for giving me this opportunity to contribute |
bana katkıda bulunma fırsatını verdiğin için terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| katkıda bulunma fırsatını memnuniyetle karşılayın |
welcome the opportunity to contribute |
| bana burada olma fırsatını verdiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for giving me the opportunity to be here |
| bana burada olma fırsatını verdin |
for give me the opportunity to be here |
| bana verdiğin için teşekkür ederim |
thank you for giving me |
| bana fırsat verdiğin için teşekkür ederim |
thank you for giving me the opportunity |
| bana izin verdiğin için teşekkür ederim |
thank you for letting me |
| bana izin verdiğin için teşekkür ederim |
thank you for allowing me |
| bana verdiğin için teşekkürler |
thanks for giving me |
| bana bu fırsatı verdiğin için teşekkür ederim |
thank you for giving me this opportunity |
| bana fırsat verdiğin için |
for giving me the opportunity |
| bana bu fırsatı verdiğin için çok teşekkür ederim |
thank you very much for giving me this opportunity |
| bana fırsat verdiğin için |
for having given me the opportunity |
| bana verdiğin için teşekkür ederim |
i would like to thank you for giving me |
| bana verdiğin için |
for having given me |
| bana bu fırsatı verdiğin için |
for giving me this opportunity |
| ve bana verdiğin için |
and for giving me |
| bana verdiğin güven için |
for the trust you have placed in me |
| bana fırsat verdiğin için sana minnettarım |
i am very grateful to you for giving me the opportunity to |
| bana yer verdiğin için teşekkür ederim |
thank you for giving me the floor |
| bana bu fırsatı verdiğin için teşekkür etmek istiyorum |
i want to thank you for giving me this opportunity |
| bana verdiğin zaman için |
for the time you gave me |
| bana şans verdiğin için teşekkürler |
thanks for giving me the chance |
| bana böyle verdiğin için |
for giving me such |
| bana verdiğin fırsat |
the opportunity you give me |
| bana verdiğin bilgileri |
information you give me |
| bana verdiğin bilgiler |
information you gave me |
| bana verdiğin güven |
the confidence you have placed in me |
| katkıda bulunma isteği |
willingness to contribute |
| katkıda bulunma fırsatı |
opportunity to contribute |
| katkıda bulunma yeteneği |
ability to contribute |
| katkıda bulunma |
do not contribute to |
| katkıda bulunma girişimleri |
attempts to contribute |
| gençlerin katkıda bulunma yolları |
ways young people can contribute |
| katkıda bulunma ihtiyacı |
need to contribute |
| katkıda bulunma taahhütleri |
their commitment to contribute |
| katkıda bulunma çağrısı |
urge to contribute |
| katkıda bulunma arayışı |
quest to contribute to |
| katkıda bulunma potansiyeli vardı |
had the potential to contribute |
| katkıda bulunma konusundaki ilgimiz |
our interest in contributing |
| katkıda bulunma yeteneği |
capability of contributing |
| anlama ve katkıda bulunma |
understanding and contributing |
| katkıda bulunma potansiyeli var |
has the potential to contribute |
| katkıda bulunma amacı |
the aim of contributing |
| katkıda bulunma imkanı |
possibility to contribute on a |
| artık katkıda bulunma |
no longer contribute |
| katkıda bulunma hedefi |
the objective of contributing |
| katkıda bulunma potansiyeli |
potential of contributing to |
| hiçbir şeye katkıda bulunma |
contribute nothing |
| bana ver bana ver bana ver |
gimme gimme gimme |
| fırsatını kaybetmek |
waste an opportunity |