akciğerlere giden

akciğerlere giden teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
akciğerlere giden leading to the lungs

akciğerlere giden terimi için benzer kelimeler ve anlamları
akciğerlere into the lungs
akciğerlere soluk breathed into the lungs
akciğerlere yatırmak lodge in the lungs
akciğerlere aspire aspirated into the lungs
akciğerlere hava çekmek draw air into the lungs
akciğerlere aspirasyon aspiration into the lungs
akciğerlere inhale inhaled into the lungs
akciğerlere soluma inhalation into the lungs
akciğerlere çekilmiş drawn into the lungs
akciğerlere girmek entering the lungs
akciğerlere zarar verir damages the lungs
dokulardan akciğerlere from tissues to lungs
akciğerlere hava air into the lungs
genellikle akciğerlere saldırır usually attacks the lungs
akciğerlere saldırır attacks the lungs
akciğerlere pompalar pumps it to the lungs
akciğerlere emboli embolism to the lungs
akciğerlere göç eder migrates to the lungs
sol ventrikül kanı akciğerlere pompalar left ventricle pumps blood to lungs
kan akciğerlere pompalanır blood is pumped into the lungs
genellikle akciğerlere saldırır usually attack the lungs
akciğerlere doğru down into the lungs
uçup giden kuyruk all-flying tail
kiliseye devamlı olarak giden kimse churchgoer
orsa giden close-hauled
yerden giden top daisy-cutter
askeri bando önünde giden kız drum majorette
doğuya giden eastbound
altına hücumda kalifoniya'ya giden kimse forty-niner
giden frequenting
eve giden homebound
sürüp giden interminably
uzayıp giden long-drawn-out
giden outbound
rahvan giden at pacer
cehenneme giden yol iyi niyetlerle döşenmiştir, road to hell is paved with good intentions, the
okula giden schooled
cehenneme giden yol iyi niyetlerle döşenmiştir the road to hell is paved with good intentions
giden kimse goer
ileriye giden yol path forward
giden uçuş outbound flight
giden çağrı outbound call
giden arama outgoing call
giden turizm outbound tourism
ileriye giden yollar ways forward
giden başkan outgoing president
gelen ve giden inbound and outbound
sönüp giden blown down
ters giden birşey mi var something wrong
giden ödeme outgoing payment