| ne kadar iyi olduğuna bağlı |
depends on how well |
ne kadar iyi olduğuna bağlı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ne kadar iyi olduğuna bağlı |
depends how good |
| ne kadar olduğuna bağlı |
it depends on how much |
| ne kadar hızlı olduğuna bağlı |
depends on how fast |
| ne kadar ciddi olduğuna bağlı olarak |
depending on how serious |
| ne kadar meşgul olduğuna bağlı olarak |
depending on how busy |
| ne kadar olduğuna bağlı |
depends on how much has been |
| ne kadar aktif olduğuna bağlı olarak |
depending on how active |
| ne kadar uzak olduğuna bağlı olarak |
depending on how far |
| ne kadar olduğuna bağlı |
depend on how much |
| ne kadar olduğuna bağlı |
depends on how much |
| nasıl olduğuna bağlı |
it depends on how |
| nasıl olduğuna bağlı |
it depends how |
| nerede olduğuna bağlı olarak |
depending on where you |
| nerede olduğuna bağlı olarak |
depending on where you are |
| hepsi nasıl olduğuna bağlı |
all depends on how |
| kimin etrafta olduğuna bağlı |
depends on who's around |
| nerede olduğuna bağlı olarak |
depending where you are |
| ne olduğuna bağlı |
depends on what you |
| nasıl olduğuna bağlı olarak |
depending on how you |
| nasıl olduğuna bağlı olarak |
depending on how one |
| ne olduğuna bağlı olarak |
based on what happens |
| ne olduğuna bağlı olarak |
depending on what is happening |
| ne kadar hızlı olduğuna inan |
believe how fast |
| ne kadar ciddi olduğuna dair bir işaret |
a sign of how seriously |
| ne kadar güçlü olduğuna bak |
see how strong |
| ne kadar olduğuna dikkat etmek |
noting how much |
| hangi dereceye kadar olduğuna dair kanıt |
evidence about the extent to which |
| ne kadar geniş olduğuna göre değişir |
vary as to how widely |
| ne kadar olduğuna dikkat et |
keep track of how much |
| ne kadar süre olduğuna inanamıyorum |
i can't believe how long |
| berlin’de ne kadar güzel olduğuna bakın |
look at how beautiful it is here in berlin |
| ne kadar önemli olduğuna inanıyorsun |
how important do you believe are |
| iyi bir inanç inancınız olduğuna dair bir ifade |
a statement that you have a good faith belief |
| iyi bir inanç inancının olduğuna |
that you have a good faith belief |
| hangisinin en iyi seçenek olduğuna karar vermek için |
in order to decide which is the best option |
| iyi olduğuna karar verildi |
was judged to be good |
| bunun iyi bir fikir olduğuna katılıyoruz |
we agree that is a good idea |
| iyi niyet ve doğru olduğuna inanılıyor |
good faith and believed to be accurate |
| sadece bunun iyi bir fikir olduğuna inanıyorum |
not only i believe it's a good idea |
| daha iyi olduğuna inanıyorum |
i believe that is better |
| daha iyi olduğuna inanıyorum |
i believe is better |
| iyi olduğuna eminim |
i am sure it is good |
| bu tür bir eylemin gerekli olduğuna dair iyi niyet inancı |
the good faith belief that such action is necessary |
| iyi niyetle, açıklamanın gerekli olduğuna inandığımız zaman |
when we have good faith belief that disclosure is necessary |
| bunun en iyi seçenek olduğuna inanıyoruz |
we believe that is the best option |
| iyi bir şansımız olduğuna inanıyorum |
i believe we have a good chance |
| ne kadar çabuk o kadar iyi |
sooner the better, the |
| ne kadar erken o kadar iyi |
the sooner the better |
| ne kadar erken o kadar iyi |
the earlier the better |
| ne kadar uzunsa o kadar iyi |
the longer the better |