beklenmedik bir şekilde keşfedilen

beklenmedik bir şekilde keşfedilen teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beklenmedik bir şekilde keşfedilen unexpectedly discovered

beklenmedik bir şekilde keşfedilen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yeni keşfedilen bir gerçek a newly discovered fact
beklenmedik bir şekilde off one's guard
beklenmedik bir şekilde quite unexpectedly
beklenmedik bir şekilde rather unexpected
beklenmedik bir şekilde öldü died unexpectedly
beklenmedik bir şekilde quite an unexpected
beklenmedik bir şekilde durdu unexpectedly stopped
beklenmedik bir şekilde highly unexpected
beklenmedik bir şekilde bulundu unexpectedly found
beklenmedik bir şekilde anlaşmak deal with unexpected
beklenmedik bir şekilde sona eriyor expires unexercised
beklenmedik bir şekilde over the unexpected
beklenmedik bir şekilde ilan unexpectedly announced
beklenmedik bir şekilde quite a unexpected
beklenmedik bir şekilde geldi came unexpectedly for
beklenmedik bir şekilde anlaşmazlığa neden olacak çatışmalarda dolaşmış olacak will become unexpectedly entangled in conflicts that are not
beklenmedik bir şekilde başarısız oldu failed unexpectedly
beklenmedik bir şekilde deneyim unexpectedly experience
beklenmedik bir şekilde karşı karşıya unexpectedly confronted with
beklenmedik bir şekilde they unexpectedly
aniden beklenmedik bir şekilde suddenly, unexpectedly
beklenmedik bir şekilde in an unexpected move
beklenmedik bir şekilde erken unexpectedly early
beklenmedik bir şekilde söylendi unexpectedly said
beklenmedik bir şekilde kapatıldı was unexpectedly closed
beklenmedik bir şekilde hesap vermek to account for unexpected
beklenmedik bir şekilde değişti changed unexpectedly
beklenmedik bir şekilde bulmak unexpectedly find
beklenmedik bir şekilde in such an unexpected
tamamen beklenmedik bir şekilde altogether unexpected
beklenmedik bir şekilde varmak arrive unexpectedly
keşfedilen discovered
keşfedilen kontrol discovered check
yeni keşfedilen newly discovered
ilk keşfedilen first discovered
yeni keşfedilen recently discovered
keşfedilen being found out
yeni keşfedilen kanıt newly discovered evidence
kazayla keşfedilen discovered by accident
keşfedilen kanıt discovered evidence
keşfedilen yollar explored ways
keşfedilen fırsatlar explored opportunities
yüzyılda keşfedilen discovered in a century
keşfedilen bilgi discovered information
keşfedilen getting discovered
başlangıçta keşfedilen originally discovered
den keşfedilen discovered from
keşfedilen exoplanet discovered exoplanet
keşfedilen gerçek discovered fact
daha önce keşfedilen previously discovered