azalması muhtemel değildir

azalması muhtemel değildir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
azalması muhtemel değildir is not likely to diminish

azalması muhtemel değildir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
etkilemesi muhtemel değildir is unlikely to affect
var olması muhtemel değildir is not likely to exist
gerçekleşmesi muhtemel değildir is not likely to happen
oluşması muhtemel değildir are unlikely to occur
etkilemesi muhtemel değildir is not likely to affect
ödenmesi muhtemel değildir is unlikely to be paid
t'ye karşı kullanılması muhtemel değildir it is not likely to be used against t
artması muhtemel değildir is unlikely to increase
yeterli olması muhtemel değildir are unlikely to be enough to
değişmesi muhtemel değildir are unlikely to change
uygun olması muhtemel değildir. is unlikely to be appropriate.
etkilemesi muhtemel değildir is not likely to influence
zarar görmesi muhtemel değildir are not likely to be damaged
karşılanması muhtemel değildir are not likely to be met
başka hiçbir politika muhtemel değildir no other policy is as likely
bu doğru olması muhtemel değildir that is unlikely to be true
etkilenmesi muhtemel değildir are not likely to have affected
herhangi bir girişime neden olması muhtemel değildir not likely to cause any interference
geçmesi muhtemel değildir is not likely to undergo
bunun olması muhtemel değildir this is not likely to happen
değişmesi muhtemel değildir is not likely to change
etkilemesi muhtemel değildir is unlikely to impact
olumsuz etkilemesi muhtemel değildir is not likely to adversely affect
yaralanmaya neden olması muhtemel değildir are unlikely to cause injury
serbest bırakılması muhtemel değildir is unlikely to be released
gibi bir şey olması muhtemel değildir is unlikely to be anything like
muhtemel değildir is not likely achieve
oluşması muhtemel değildir are unlikely to form
kolay olması muhtemel değildir are unlikely to be easily
muhtemel ve muhtemel olmayan likely and unlikely
muhtemel ve muhtemel likely and possibly
yatırım azalması disinvestment
iştah azalması decreased appetite
hacim azalması volume depletion
stok azalması run out of stock
nüfus azalması population decline
basınç azalması pressure decay
libido azalması decreased libido
fiziksel, duyusal veya zihinsel yeteneklerin azalması reduced physical, sensory or mental capabilities
miktarın azalması reduced by the amount
ilgi azalması waning interest
ses azalması volume decrease
hafıza azalması memory decline
tedarik azalması supply drop
iştah azalması reduced appetite
uyanıklık azalması decreased alertness
nüfus azalması population decrease
cinsel istek azalması decreased sexual desire
hareketliliğin azalması decreased mobility
doğurganlığın azalması reduced fertility