iklim kontrollü alan

iklim kontrollü alan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
iklim kontrollü alan climate controlled area

iklim kontrollü alan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
iklim kontrollü climate controlled
iklim kontrollü ortam climate-controlled environment
iklim kontrollü koltuklar climate controlled seats
iklim kontrollü tesis climate-controlled facility
tamamen iklim kontrollü fully climate controlled
iklim kontrollü climatically controlled
kontrollü iklim controlled climate
iklim kontrollü oda climate controlled room
iklim kontrollü laboratuvar climate-controlled laboratory
iklim kontrollü depolama climate-controlled storage
iklim kontrollü atmosfer climate controlled atmosphere
iklim kontrollü ortamlarda in climate controlled environments
iklim kontrollü our climate controlled
iklim kontrollü kabin climate-controlled cab
kontrollü alan controlled area
sıcaklık kontrollü alan temperature controlled area
kontrollü alan ağı controlled area network
kontrollü alan controlled space
kontrollü alan deneyi controlled field experiment
iklim değişikliğini ele alan teknolojiler technologies to address climate change
alan alan field by field
alan veya alan area or field
yakın alan ve uzak alan near field and far field
yerel alan veya geniş alan local area or wide area
kontrollü controllably
kontrollü controlled
kontrollü deney controlled experiment
kontrollü patlama controlled explosion
kontrollü hipotansiyon controlled hypotension
kontrollü mekanik havalandırma controlled mechanical ventilation
kontrollü solunum controlled respiration
kontrollü madde controlled substance
kontrollü havalandırma controlled ventilation
kontrollü salım controlled-release
kontrollü controversial
aşırı kontrollü over-controlled
kısım kontrollü portion-controlled
radyo kontrollü radio-controlled
silikon kontrollü doğrultucu silicon-controlled rectifier
iyi kontrollü well-controlled
yer kontrollü yaklaşım ground-controlled approach
plasebo kontrollü placebo-controlled
randomize kontrollü deneme randomized controlled trial
kontrollü ilaçlar controlled drugs
kontrollü deneme controlled trial
randomize kontrollü deneme randomised controlled trial
devlet kontrollü state-controlled
kontrollü çevre controlled environment
bilgisayar kontrollü computer controlled
aktif kontrollü active-controlled