öngörülen ölçüde

öngörülen ölçüde teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
öngörülen ölçüde to the extent prescribed

öngörülen ölçüde terimi için benzer kelimeler ve anlamları
öngörülen ölçüde to the extent set forth
kanunla öngörülen ölçüde to the extent provided by law
öngörülen ölçüde to the extent provided for
önemli ölçüde öngörülen significantly predicted
önemli ölçüde öngörülen dramatically predicted
o öngörülen ölçüde o the extent foreseen
öngörülen ölçüde to the extent stipulated
makul ölçüde gereken ölçüde to the extent reasonably required
önemli ölçüde daha büyük ölçüde significantly greater extent
önemli ölçüde daha az ölçüde to a considerably lesser extent
makul ölçüde gerekli olduğu ölçüde to the extent that is reasonably necessary
öngörülen envisioned
öngörülen foreseen
öngörülen aralık presphygmic interval
öngörülen pencere projected window
öngörülen stipulated
öngörülen provided for
kanunla öngörülen prescribed by law
öngörülen detaylar prescribed particulars
öngörülen birim kredi yöntemi projected unit credit method
öngörülen değer predicted value
öngörülen maliyet deemed cost
öngörülen büyüme projected growth
öngörülen tarih anticipated date
öngörülen satışlar projected sales
öngörülen tarih intended date
işbu sözleşmede öngörülen contemplated hereby
öngörülen ihlal anticipatory breach
mezuniyet için öngörülen prescribed for graduation
öngörülen bilanço projected balance sheet
öngörülen maliyet projected cost
öngörülen ders prescribed course
öngörülen hükümler provisions set forth
öngörülen gelecek envisioned future
öngörülen zaman prescribed time
öngörülen nakit akışı projected cash flow
öngörülen sınıf purported class
öngörülen tarih projected date
öngörülen süre prescribed period
öngörülen tedavi prescribed treatment
öngörülen şekilde in the manner prescribed
öngörülen gelir projected income
öngörülen not predicted grade
öngörülen gelir projected revenue
öngörülen östrojen unopposed estrogen
öngörülen gelir income foregone
öngörülen prosedür prescribed procedure
öngörülen değil not envisaged
burada öngörülen contemplated herein
öngörülen artış projected increase