Goca
Sözlük
yakından izlenmeli
yakından izlenmeli
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
yakından izlenmeli
be monitored closely
yakından izlenmeli terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yakından izlenmeli
should be closely monitored
nasıl yakından izlenmeli
should closely monitor how
izlenmeli
should be monitored
izlenmeli
should be tracked
izlenmeli
must be monitored
izlenmeli
must be tracked
hastalar izlenmeli
patients should be monitored
dikkatli izlenmeli
should be viewed with caution
izlenmeli
should be traced
çabalar izlenmeli
efforts should be pursued
döküman izlenmeli
document should be followed
durum izlenmeli
the situation must be monitored
öncelikler izlenmeli
priorities be pursued
hangi yaklaşım izlenmeli
what approach should be taken
dikkatlice izlenmeli
needs to be carefully monitored
o izlenmeli
o be monitored
hasta izlenmeli
the patient should be monitored
politikalar izlenmeli
policies should be followed
prosedür izlenmeli
procedure must be followed
hasta izlenmeli
patient should be followed
tüm caddeler izlenmeli
all avenues should be pursued
yöntem izlenmeli
method must be followed
testler izlenmeli
tests should be monitored
kameralar izlenmeli
cameras must be monitored
yeni bir yaklaşım izlenmeli
a new approach must be taken
onaylanmalı ve izlenmeli
must be approved and monitored
izlenmeli
must be tracked down
politikalar izlenmeli
policies must be followed
hangi belirtiler için izlenmeli
what symptoms to watch for
yakından
closely
yakından
intimately
yakından çalış
work closely
yakından alakalı
closely related
yakından bakmak
closer look
daha yakından bak
take a closer look
yakından bağlantılı
closely linked
yakından takip
closely monitored
yakından çalışmak
working closely
yakından bak
look closely
yakından aralıklı
closely spaced
yakından takip et
keep a close eye
yakından çalışıyor
works closely
yakından ilişkili
closely associated
yakından hizalı
closely aligned
yakından inceleme
close scrutiny
yakından çalıştı
worked closely
yakından ilgili
closely involved
yakından tutulan
closely held
yakından çalışmak
working closely with
yakından bağlantılı
closely connected