ondan nefret ediyorsun

ondan nefret ediyorsun teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ondan nefret ediyorsun you hate him

ondan nefret ediyorsun terimi için benzer kelimeler ve anlamları
benden nefret ediyorsun you hate me
benden nefret mi ediyorsun do you hate me
benden nefret mi ediyorsun u hate me?
nefret ediyorsun you are hating
kendinden nefret ediyorsun you hate yourself
en çok neden nefret ediyorsun what do you hate most?
neden bizden nefret ediyorsun why do you hate us
uçmaktan nefret mi ediyorsun? hate to fly?
nefret ediyorsun u hate
nefret söylemi ve nefret suçu hate speech and hate crime
nefret yok edemez nefret sadece aşk bunu yapabilir hate cannot drive out hate only love can do that
ondan nefret ediyorum i hate him
ondan nefret hate it
ondan nefret ediyorum i hate that
ondan nefret hated it
ondan nefret ediyorum hate him
ondan nefret hated him
ve ondan nefret ettim and i hated it
ondan nefret ettiler they hated him
ondan nefret ettim i hated him
ondan nefret ediyorlar they hate it
ondan nefret hate her
ondan nefret hate from
sadece ondan nefret et just hate it
hala ondan nefret ediyorum i still hate it
ondan çok nefret ettim i hated it so much
ondan nefret ediyorlar they hate him
ondan nefret ediyordu he hated her
ondan nefret ediyor he hates him
bazıları ondan nefret ediyor some hate it
herkes ondan nefret ediyor everybody hates him
ondan nefret ediyorum i hate from
ondan veya ondan than his or hers
ondan beri ondan haber almadım. haven't heard from him since
bunu kabul ediyorsun you acknowledge that
tercih ediyorsun you would rather
kabul ediyorsun you acknowledge
temsil ediyor ve garanti ediyorsun you represent and warrant
beni tahrik ediyorsun beni azdırıyorsun beni baştan çıkarıyorsun you turn me on
onaylıyor ve kabul ediyorsun you acknowledge and agree
bağlanmayı kabul ediyorsun you agree to be bound
tercih ediyorsun you prefer
sen onu temsil ediyorsun you represent that
beni hasta ediyorsun you make me sick
en iyisini hak ediyorsun you deserve the best
hak ediyorsun you qualify for
temsil ediyorsun you represent
iddia ediyorsun you claim
sen teklif ediyorsun you propose
uymayı kabul ediyorsun you agree to abide