| cevap vermekten çekinmeyin |
feel free to respond |
cevap vermekten çekinmeyin terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| lütfen cevap vermekten çekinmeyin |
please feel free to respond |
| vermekten çekinmeyin |
feel free to give |
| karar vermekten çekinmeyin |
feel free to decide |
| izin vermekten çekinmeyin |
do not hesitate to let |
| cevap vermekten mutlu olurum |
i would be happy to answer |
| cevap vermekten mutlu oluruz |
we are happy to answer |
| cevap vermekten mutlu oluruz |
we would be happy to answer |
| cevap vermekten memnunum |
i am glad to answer |
| cevap vermekten mutlu olacağız |
we will be happy to answer |
| cevap vermekten mutlu olacak |
will be happy to respond |
| cevap vermekten memnuniyet duyarım |
i will be glad to answer |
| cevap vermekten mutluluk |
glad to answer |
| cevap vermekten memnun |
glad to respond |
| cevap vermekten kaçınmak |
evade answering |
| cevap vermekten mutlu olurum |
would be happy to answer |
| cevap vermekten mutlu olurum |
i'd be happy to answer them |
| cevap vermekten mutluluk duyarım |
i would be glad to answer |
| sana cevap vermekten mutlu olurum |
i will be glad to answer you |
| cevap vermekten kaçın |
avoid answering |
| cevap vermekten memnuniyet duyarım |
i'll be glad to answer |
| cevap vermekten memnuniyet duyarız |
we will be glad to answer |
| sana cevap vermekten memnun oldum |
glad to answer you |
| soruna cevap vermekten memnun |
glad to answer your question |
| cevap vermekten mutlu oldum |
i'm happy to answer |
| cevap vermekten mutluluk duyarız |
we would be happy to answer your |
| cevap vermekten |
from responding |
| cevap vermekten memnunum |
i am glad to respond |
| sana cevap vermekten memnun olurum |
i would appreciate to answer you |
| cevap vermekten mutlu olacağım |
i will be happy to respond |
| sana cevap vermekten mutlu olurum |
i will be pleased to answer you |
| herhangi bir sorunuza cevap vermekten mutluluk duyarım |
i would be delighted to answer any question you may have |
| cevap vermekten uzak |
far from responding |
| cevap vermekten mutluluk duyarım |
i would be delighted to answer |
| cevap vermekten korkuyor |
afraid to respond |
| cevap vermekten mutluluk duyar |
is pleased to respond to |
| cevap vermekten mutluluk duyuyorum |
i'm delighted to answer |
| vermekten |
inflicting |
| almaktansa, vermekten daha kutsanmış |
give than to receive, it is more blessed to |
| tavsiye vermekten memnuniyet duyuyorum |
i am pleased to advise |
| karar vermekten vazgeçmek |
put off making decisions |
| zarar vermekten daha iyisini yapmak |
do more good than harm |
| vermekten kaçınmak |
avoid giving |
| izin vermekten kaçın |
avoid allowing |
| vermekten kaçınmak |
avoiding to give |
| vermekten |
from giving |
| karar vermekten sorumlu |
responsible for deciding |
| izin vermekten |
from allowing |
| hizmet vermekten memnun |
pleased to serve |
| size vermekten mutluluk duyuyoruz |
we are pleased to give you |
| hizmet vermekten gurur duyuyor |
is proud to serve |