stresin artması

stresin artması teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
stresin artması increase of stress

stresin artması terimi için benzer kelimeler ve anlamları
duygusal stresin kasıtlı olarak ortaya çıkması intentional infliction of emotional distress
stresin nedenleri causes of stress
stresin serbest bırakılması release of stress
stresin üstesinden gelmek overcoming stress
stresin tersine çevrilmesi reversal of stress
stresin etkileri effects of stress
stresin hafifletilmesi relief of stress
finansal stresin etkileri effects of financial stress
stresin değerlendirilmesi assessment of stress
stresin bir kısmını hafifletmek relieve some of the stress
stresin tanımı definition of stress
stresin çoğu much of the stress
oksidatif stresin aracılık ettiği mediated by oxidative stress
stresin arka planı. background of stress.
stresin rolü role of stress
stresin etkisi the effect of stress on
deneyimin artması expertize
sermayenin artması raising capital
işsizliğin artması rising unemployment
işsizliğin artması soaring unemployment
şiddetin artması escalation of violence
artması bekleniyor is likely to increase
artması bekleniyor is expected to increase
artması muhtemel are likely to increase
artması bekleniyor expected to increase
beklentilerin artması heightened expectations
artması muhtemel likely to increase
olasılığın artması increasing likelihood
talebin artması spike in demand
işbirliğinin artması increased collaboration
anlaşmazlığın artması escalation of conflict
işsizliğin artması increased unemployment
satışların artması boosted sales
belirginliğin artması increasing salience
eşitsizliğin artması widening inequality
işsizliğin artması growing unemployment
nefes darlığının artması increasing shortness of breath
kamu bilincinin artması increased public awareness
popülaritesinin artması increasing in popularity
eşitsizliklerin artması widening inequalities
giderlerin artması increasing expenses
eşitsizliklerin artması widening disparities
artması bekleniyor are expected to increase
düşmanlıkların artması escalation of hostilities
popülaritesinin artması rising in popularity
gerginliğin artması escalation of tensions
katılımın artması increasing engagement
satışların artması increase of sales
bilginin artması increase of knowledge
işsizliğin artması rise of unemployment