| ne zaman ve nerede ihtiyaç duydukları |
when and where they need it |
ne zaman ve nerede ihtiyaç duydukları terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ne zaman, nerede olursa olsun ihtiyaç duydukları yerde. |
whenever, wherever they need it. |
| ihtiyaç duydukları beceriler |
skills they need |
| ihtiyaç duydukları gibi |
as they need |
| ihtiyaç duydukları şey |
what they need is |
| ihtiyaç duydukları dikkat |
the attention they need |
| ihtiyaç duydukları beslenmeyi al |
get the nutrition they need |
| başarılı olmak için ihtiyaç duydukları beceriler |
skills they need to succeed |
| bu kişiler ihtiyaç duydukları verilerle sınırlı olacaktır. |
these persons shall be limited to the data they need |
| ihtiyaç duydukları hizmetler |
services they require |
| ihtiyaç duydukları bilgiler |
information they need |
| temel olarak ihtiyaç duydukları şey |
what they basically need is |
| ihtiyaç duydukları bilgilerle |
with information they need |
| işverenlerin ihtiyaç duydukları beceriler |
skills employers need |
| ihtiyaç duydukları kaynaklar |
the resources they require |
| ihtiyaç duydukları içgörü |
insight they need |
| endişe duydukları zaman bile |
even when they concern |
| ne zaman ve nerede ihtiyaç duyulursa |
whenever and wherever needed |
| ne zaman ve nerede ihtiyaç duyulursa |
whenever and wherever they are needed |
| nerede ve ne zaman ihtiyaç duyulur |
wherever and whenever it is needed |
| duydukları |
that they hear |
| duydukları yer |
where they hear |
| gurur duydukları |
the pride they feel |
| ve neye saygı duydukları |
and what they regard as |
| ihtiyaç nerede |
where a need |
| uzun süredir ihtiyaç duyulan ihtiyaç |
long-felt need |
| ihtiyaç ve ihtiyaç |
need and require |
| zaman zaman ihtiyaç duyulduğu gibi |
as needed from time to time |
| ne zaman ve nerede |
when and where |
| nerede ve ne zaman |
wherever and whenever |
| ne zaman nerede |
whenever, wherever |
| ne zaman ve nerede istersen |
whenever and wherever you want |
| ne zaman veya nerede |
whenever or wherever |
| ne zaman ve nerede |
when and wherever |
| ne zaman ve nerede ihtiyacınız olursa |
whenever and wherever you need it |
| ne zaman veya nerede |
when or where |
| nerede ve ne zaman |
where and whenever |
| kim ne ne zaman nerede neden |
who what when where why |
| nerede ve ne zaman mümkün |
wherever and whenever possible |
| nerede ne zaman |
where when |
| o zaman nerede |
where at the time |
| nerede veya ne zaman olursa olsun |
no matter where or when |
| nerede ve ne zaman uygun |
where and when it's convenient |
| kim ne nerede ne zaman neden |
who what where when why |
| ne zaman veya nerede olursa olsun |
no matter when or where |
| o zaman nerede |
then where |
| nerede ve ne zaman mümkün |
where and whenever possible |
| ne zaman, nerede ve neden |
when, where and why |
| ne zaman ve nerede olursa olsun |
whenever and wherever that is the case |
| ne zaman ve nerede olduklarını |
whenever and wherever they are |
| kim, nerede ve ne zaman |
whoever, wherever and whenever |