sen kaldığın sürece

sen kaldığın sürece teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sen kaldığın sürece as long as you remain

sen kaldığın sürece terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kaldığın sürece as long as you stay
sen bizimle kaldığın için you for staying with us
sen, sen ve sen you, yourself and you
kaldığın sürede during your stay
kaldığın yer where you left off
geç kaldığın için for being late
kaldığın için for your stay
bizimle kaldığın için teşekkürler thank you for staying with us
kaldığın yere devam et continue where you left off
kaldığın için for having stayed
bizimle kaldığın için for staying with us
bu kadar geç kaldığın için for being all this late
içinde kaldığın için for your staying in
kaldığın your stay was
burada kaldığın için teşekkür ederim thank you for staying here
kaldığın that you stay
kaldığın otel hotel you stay in
kaldığın şehir the city you stay in
kaldığın yerden başla start where you left off
çok geç kaldığın için for being so late
sürece sürece unless they involved
sürece dayanarak harekete geçmediğim sürece unless i have taken action in reliance on it
sen sürece so long as you
sen sürece as long you
sen git git sen go you
sen sen y yo
sen sen you you
hem sen hem de sen both you and your
sen ve sen yalnız you and you alone
sen sen you you are
sen yakında sen you you soon
olduğu sürece as long as
olduğu sürece insofar as
sürece so long as
sürece for as long as
aksi belirtilmediği sürece unless otherwise specified
aksi belirtilmediği sürece unless otherwise noted
sürece ve-a kadar unless and until
aksi belirtilmediği sürece unless otherwise indicated
söz konusu olduğu sürece as far as concerned
belirtilmediği sürece except as noted
burada aksi belirtilmediği sürece except as otherwise provided herein
hatırlayabildiğim sürece for as long as i can remember
sürdüğü sürece as long as it takes
olduğu sürece as long as it is
olduğu sürece as long as there is
belirtilmediği sürece unless stated
izin verilmediği sürece except as permitted
aksi açıkça belirtilmediği sürece except as otherwise expressly provided
olduğu sürece just as long as