bir alana yayılmış

bir alana yayılmış teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir alana yayılmış spread over an area of

bir alana yayılmış terimi için benzer kelimeler ve anlamları
geniş bir alana yayılmış spread over a large area
geniş bir alana yayılmış spread over a vast area
geniş bir alana yayılmış spread over a wide area
bir alana bir bedava buy one get one free
geniş bir alana yaymak span a wide range
bir alana taşınmak move into an area
daha geniş bir alana sahip olmak have a wider reach
geniş bir alana erişilebilir accessible to a wide
gri bir alana düşüyor falls into a grey area
bir alana hizmet etmek serving an area
ufak bir alana tıkıldı crammed into a small space
bir ürün bulmak için, lütfen aşağıdaki alana adını yazın to find a product, please type its name in the field below
daha geniş bir alana bak look at a wider range
bir alana hizmet etmek serve an area
geniş bir alana yayılmak span a large range
yeni bir alana gir enter a new area
bir alana bak look at one area
güvenli bir alana taşındı relocated to a safe area
özel bir alana girmek enter into a private
geniş bir alana uyum sağlamak accommodate a wide range
ortalama bir alana sahip with an average area
dar bir alana odaklanın focus on a narrow range
bir alana gel come in a field
kendisini gerçek bir alana dönüştürmek turning itself into a genuine space
bir alana odaklanmak focus on a field
bir alana dokunmak nascent a field
küçük bir alana monte edilir installed in a small area
büyük bir alana into a big field
barbeküyü daima en az 10 feet açık bir alana yerleştirin. always set up the barbecue in an open area at least 10 feet
büyük bir alana bakan, overlooking a large,
geniş bir alana danışın consult on a wide range
bir alana hizmet eder serves an area
belirli bir alana girme entering a specified area
bir alana göre by a field in
küçük bir alana into a little space
farklı bir alana geçmek move into a different area
geniş bir alana sahip olmak have a large space
daha geniş bir alana açılmak opening up to a broader
bir alana oturdum sat in a field
daha geniş bir alana geçmek shift to a broader
geniş bir yelpazeye yayılmış spanned a wide range
tek bir tabakaya yayılmış spread in a single layer
yüzüne yayılmış bir gülümseme smile spread across his face
bir döneme yayılmış spread over a period
ince yayılmış bir popülasyon a thinly spread population
yayılmış bir toz a powder spread over
yüzüne yayılmış bir gülümseme a smile spread over his face
bir bilgisayardan diğerine yayılmış spread from one computer to another
iki yılda bir yayılmış spread over the biennium
bir yıla yayılmış spread over a year