geniş bir yelpazeye yayılmış

geniş bir yelpazeye yayılmış teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
geniş bir yelpazeye yayılmış spanned a wide range

geniş bir yelpazeye yayılmış terimi için benzer kelimeler ve anlamları
geniş bir yelpazeye sahiptir has a wide range
geniş bir yelpazeye hitap etmek addressing a broad range
geniş bir yelpazeye sahip featuring a wide range
geniş bir yelpazeye hitap etmek address a full range
geniş bir yelpazeye sahip olmak have a wide range of
geniş bir yelpazeye uyar fits a wide range
geniş bir yelpazeye sahiptir boasts a wide range
geniş bir yelpazeye hitap etmek address a broad spectrum
geniş bir yelpazeye sahip olmak boast a wide range
geniş bir yelpazeye hizmet etmek serving a wide range
geniş bir yelpazeye ilgi duymak interested on a wide range
geniş bir yelpazeye hitap etmek to address a wide range
geniş bir yelpazeye ulaşmak reach a wide spectrum
geniş bir yelpazeye çekmek draw upon a broad range
geniş bir yelpazeye eklenmiş supplemented with a wide range
geniş bir yelpazeye liderlik etmek leading to a wide range
geniş bir yelpazeye sahip olmak have a vast range
geniş bir yelpazeye katılım participation of a wide range
geniş bir yelpazeye sahip olmak have a complete range
geniş bir yelpazeye uyuyor meets a wide range
geniş bir yelpazeye sahiptir it has a wide range
geniş bir yelpazeye cevap verir responds to a wide range
- geniş yelpazeye uygun - suitable for wide range
geniş yelpazeye hitap etmek address the broad spectrum
geniş bir alana yayılmış spread over a large area
geniş bir alana yayılmış spread over a vast area
geniş bir alana yayılmış spread over a wide area
geniş yayılmış a wide spread
geniş çapta yayılmış broadly disseminated
geniş yayılmış broadly spread
geniş alanlara yayılmış spread over large areas
geniş yayılmış broadly diffused
geniş yayılmış örnekler widely spread examples
ve geniş çapta yayılmış and widely disseminated
geniş çapta yayılmış extensively disseminated
çok geniş yayılmış a very wide spread
geniş çapta yayılmış have been broadly disseminated
geniş yayılmış extensive disseminated
bir alana yayılmış spread over an area of
tek bir tabakaya yayılmış spread in a single layer
yüzüne yayılmış bir gülümseme smile spread across his face
bir döneme yayılmış spread over a period
ince yayılmış bir popülasyon a thinly spread population
yayılmış bir toz a powder spread over
yüzüne yayılmış bir gülümseme a smile spread over his face
bir bilgisayardan diğerine yayılmış spread from one computer to another
iki yılda bir yayılmış spread over the biennium
bir yıla yayılmış spread over a year
yüzüne yayılmış bir gülümseme smile spread over his face
akut yayılmış ensefalomiyelit acute disseminated encephalomyelitis