bir kişinin özgürlüğü, bir başkasının başladığı yerde sona ermektedir.

bir kişinin özgürlüğü, bir başkasının başladığı yerde sona ermektedir. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir kişinin özgürlüğü, bir başkasının başladığı yerde sona ermektedir. one person's freedom ends where another's begins.

bir kişinin özgürlüğü, bir başkasının başladığı yerde sona ermektedir. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
başladığı kadar çabuk sona erdi ended as quickly as it began
hizmet sunma özgürlüğü ve kuruluş özgürlüğü freedom to provide services and freedom of establishment
bir adamın çöpü bir başkasının hazinesidir one man's trash is another's treasure
her şeyin başladığı yer where it all began
başladığı gibi as it begins
her şeyin başladığı yer where it all started
başladığı gibi as it began
başladığı yer where it starts
başladığı söyleniyor it is said to have begun
başladığı gibi as it starts
her şeyin başladığı yer where it all begins
başladığı gibi as began
başladığı halde although he started
her şeyin başladığı yer where everything started
başladığı gibi as she began to
hikayenin başladığı yer where your story begins
kariyerine başladığı gibi begins his career as
başladığı yere back where it started
başladığı an the moment it begins
başladığı sırada while it started
başladığı gibi as kick off
yangının başladığı yer where the fire began
başladığı yer where he started
aynen başladığı gibi just as it begins
başladığı şeyi bitir finish what he started
görevine başladığı görevde began its term in office
her şeyin başladığı yer where all started
bir başkasının tepesinde on top of another
bir başkasının elinde oynamak için to play right into someone's hands
bir başkasının işleri affairs of another
kendini bir başkasının yerine koy put yourself in someone elses shoes
bir başkasının kontrolü control of another
ve bir başkasının bakımı and caring for one another
bir başkasının kaybı another's loss
bir başkasının aşkı love of another
bir başkasının başarısızlığı the failure of yet another
bir başkasının işi one else's business
başkasının yeri stead
başkasının adına yazmak ghostwrite
başkasının ayakkabılarında in someone else's shoes
başkasının problemi someone else's problem
başkasının ayakkabısı someone else's shoes
başkasının evi else's house
başkasının gözleri somebody else's eyes
kendini başkasının yerine koymak to put oneself in somebody else's shoes
başkasının hakları someone else's rights
başkasının zamanı somebody else's time
başkasının hayatı someone else's life
başkasının çalışması someone else's work
başkasının evi someone else's home