şarkı söylemeye başla

şarkı söylemeye başla teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
şarkı söylemeye başla start singing

şarkı söylemeye başla terimi için benzer kelimeler ve anlamları
şarkı söylemeye ve övmeye başla begun to sing and praise
şarkı söylemeye devam et keep singing
şarkı söylemeye çalış try to sing
şarkı söylemeye başladı took up singing
şarkı söylemeye başladı began singing
şarkı söylemeye başladı he began to sing
şarkı söylemeye devam et continue singing
şarkı söylemeye başladı she began singing
şarkı söylemeye git go singing
şarkı söylemeye başlar starts to sing
şarkı söylemeye devam et keep on singing
şarkı söylemeye başladı he began singing
şarkı söylemeye devam ediyorum i go on singing
şarkı söylemeye izin ver allow singing
şarkı söylemeye başladım i started to sing
bizi şarkı söylemeye yönlendir lead us in singing
şarkı söylemeye giderim i go to sing
şarkı söylemeye git go to sing sing
şarkı söylemeye devam et keep on a singing
şarkı söylemeye devam et go on singing
şarkı söylemeye başlıyoruz we begin to sing
şarkı söylemeye geri dön go back singing
söylemeye başla start saying
tüm şarkı tüm şarkı all singing all dancing
aynı şarkı sayfasından şarkı söyleyin sing from the same song sheet
şarkı listesine şarkı ekle add song to playlist
şarkı boyunca şarkı söylemek sing along a song
şarkı dinlemek ve şarkı söylemek hearing and singing a song
şarkı bir şarkı song a song
başla başla begin start
söylemeye cesaret dare say
söylemeye cesaret i dare say
söylemeye gerek yok needless to say
söylemeye devam etti went on to say
söylemeye devam ediyor goes on to say
söylemeye cesaret dare i say
bunu söylemeye gerek yok needless to say that
söylemeye gerek yok that goes without saying
söylemeye devam ediyor he goes on to say
söylemeye değer worth saying
söylemeye devam etti he went on to say
söylemeye gerek yok no need to say
söylemeye değer it's worth mentioning
söylemeye devam et keep saying
söylemeye gerek yok it is needless to say
söylemeye değer it is worth saying
söylemeye kadar gitmek go as far as to say
soylemeye devam etti kept saying
söylemeye düşkün fond of saying
söylemeye meyilli tend to say