| effects may be delayed |
etkiler gecikebilir |
effects may be delayed terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| serious effects may be delayed following exposure |
maruz kalmanın ardından ciddi etkiler gecikebilir |
| serious effects may be delayed |
ciddi etkiler gecikebilir |
| delayed effects |
gecikmiş etkiler |
| most important symptoms and effects, both acute and delayed |
akut ve sonradan görülen önemli belirtiler ve etkiler |
| delayed and immediate effects |
gecikmeli ve ani etkiler |
| effects and side-effects of drugs |
ilaçların etkileri ve yan etkileri |
| may be delayed |
gecikebilir |
| symptoms may be delayed |
belirtiler gecikebilir |
| may cause delayed lung injury |
gecikmiş akciğer hasarına neden olabilir |
| may have delayed |
gecikmiş olabilir |
| surgery may be delayed |
ameliyat gecikebilir |
| side effects may vary |
yan etkiler değişebilir |
| may have effects |
etkileri olabilir |
| may cause side effects |
yan etkilere neden olabilir |
| may cause long-term adverse effects in the aquatic |
suda uzun süreli olumsuz etkilere neden olabilir |
| may have decisive effects |
belirleyici etkileri olabilir |
| you may report side effects |
yan etkileri bildirebilirsiniz |
| effects of this incident that may be required by the insurer |
sigortacının talep edebileceği bu olayın etkileri |
| which may contribute to its beneficial effects |
faydalı etkilerine katkıda bulunabilecek |
| may cause long-term adverse effects |
uzun süreli olumsuz etkilere neden olabilir |
| effects may be minimized |
etkileri minimize edilebilir |
| effects may vary |
etkiler değişebilir |
| may cause narcotic effects |
narkotik etkilere neden olabilir |
| effects may occur |
etkiler ortaya çıkabilir |
| side effects may include pain, swelling or bruising in your |
yan etkileri arasında ağrı, şişlik veya morarma olabilir. |
| may extend the effects |
etkileri uzatabilir |
| may cause teratogenic effects |
teratojenik etkilere neden olabilir |
| delayed |
gecikmiş |
| delayed action |
gecikmiş eylem |
| delayed allergy |
gecikmiş alerji |
| delayed dentition |
gecikmeli takma diş |
| delayed drop |
gecikmeli düşme |
| delayed flap |
gecikmiş kapak |
| delayed graft |
gecikmiş greft |
| delayed neutron |
gecikmiş nötron |
| delayed opening |
gecikmeli açılış |
| delayed reaction |
gecikmiş reaksiyon |
| delayed speech |
gecikmeli konuşma |
| delayed stress reaction |
gecikmiş stres reaksiyonu |
| delayed-action |
tavikli |
| delayed response |
gecikmiş cevap |
| delayed payment |
gecikmiş ödeme |
| delayed start |
rötar |
| delayed release |
gecikmeli serbest bırakma |
| delayed recall |
gecikmeli hatırlama |
| was delayed |
ertelendi |
| delayed delivery |
gecikmiş teslimat |
| delayed gratification |
gecikmiş haz |
| is delayed |
ertelendi |
| unreasonably withheld or delayed |
makul olmayan bir şekilde alıkonma veya gecikme |