symptoms may be delayed

symptoms may be delayed teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
symptoms may be delayed belirtiler gecikebilir

symptoms may be delayed terimi için benzer kelimeler ve anlamları
delayed symptoms gecikmiş semptomlar
most important symptoms and effects, both acute and delayed akut ve sonradan görülen önemli belirtiler ve etkiler
delayed onset of symptoms gecikmiş semptomların başlangıcı
may be delayed gecikebilir
effects may be delayed etkiler gecikebilir
serious effects may be delayed following exposure maruz kalmanın ardından ciddi etkiler gecikebilir
may cause delayed lung injury gecikmiş akciğer hasarına neden olabilir
serious effects may be delayed ciddi etkiler gecikebilir
may have delayed gecikmiş olabilir
surgery may be delayed ameliyat gecikebilir
symptoms may include belirtiler içerebilir
symptoms may be present belirtiler olabilir
may not experience symptoms semptomlarla karşılaşmayabilir
adverse symptoms may include the following advers belirtiler aşağıdakileri içerebilir
symptoms may not occur for several hours belirtiler birkaç saat boyunca ortaya çıkmayabilir
symptoms may occur belirtiler ortaya çıkabilir
. as the cancer grows, symptoms may include . kanser büyüdükçe, semptomlar içerebilir
delayed gecikmiş
delayed action gecikmiş eylem
delayed allergy gecikmiş alerji
delayed dentition gecikmeli takma diş
delayed drop gecikmeli düşme
delayed flap gecikmiş kapak
delayed graft gecikmiş greft
delayed neutron gecikmiş nötron
delayed opening gecikmeli açılış
delayed reaction gecikmiş reaksiyon
delayed speech gecikmeli konuşma
delayed stress reaction gecikmiş stres reaksiyonu
delayed-action tavikli
delayed response gecikmiş cevap
delayed payment gecikmiş ödeme
delayed start rötar
delayed release gecikmeli serbest bırakma
delayed recall gecikmeli hatırlama
was delayed ertelendi
delayed delivery gecikmiş teslimat
delayed gratification gecikmiş haz
delayed effects gecikmiş etkiler
is delayed ertelendi
unreasonably withheld or delayed makul olmayan bir şekilde alıkonma veya gecikme
delayed answer gecikmiş cevap
delayed onset gecikmeli başlangıç
has been delayed ertelendi
delayed healing gecikmiş iyileşme
acute and delayed akut ve gecikmeli
delayed coker ertelenmiş coker
be delayed gecikmek
withheld or delayed elden veya gecikmeli
delayed wound healing gecikmiş yara iyileşmesi