have a direct impact

have a direct impact teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
have a direct impact doğrudan etki etmek

have a direct impact terimi için benzer kelimeler ve anlamları
have direct impact doğrudan etkisi olmak
that have a direct impact doğrudan etkisi olan
that have direct impact doğrudan etkisi olan
away from direct direct sunlight doğrudan güneş ışığından uzak
direct impact doğrudan etki
has a direct impact on üzerinde doğrudan etkisi olan
direct impact equipment doğrudan çarpma ekipmanı
clear direct impact doğrudan etkiyi netleştir
makes a direct impact on üzerinde doğrudan etki yapar
large direct impact büyük doğrudan etki
direct and indirect environmental impact doğrudan ve dolaylı çevresel etki
direct positive impact doğrudan olumlu etki
more direct impact daha doğrudan etki
direct and positive impact on doğrudan ve olumlu etki
with a direct impact doğrudan etkisi olan
since it has a direct impact doğrudan bir etkiye sahip olduğundan
profound and direct impact derin ve doğrudan etki
due to direct impact doğrudan etki nedeniyle
direct impact loading doğrudan darbeli yükleme
make a direct impact doğrudan etki yapmak
had a direct negative impact doğrudan olumsuz etkisi oldu
has had a direct impact doğrudan bir etkisi oldu
have a direct bearing on üzerinde durmak
have a direct influence doğrudan etkiye sahip olmak
have a direct effect doğrudan etki etmek
have direct contact doğrudan temas kurmak
i have direct interest doğrudan ilgim var
i have direct interest in the matter konuyla doğrudan ilgileniyorum
have direct implications for doğrudan etkilemek
have direct communication with doğrudan iletişim kurmak
will have a direct benefit doğrudan bir fayda sağlayacak
shall have direct access doğrudan erişime sahip olmalı
have direct discussions doğrudan tartışmalar yapmak
have no direct experience doğrudan deneyime sahip değil
you have arranged for the direct deposit of your pension in emekli maaşınızın doğrudan ödenmesi için düzenleme yaptınız.
have direct access to doğrudan erişime sahip olmak
have direct interest in doğrudan ilgisi olmak
we have a direct presence doğrudan bir varlığımız var
have direct contact with doğrudan temas kurmak
have direct effect doğrudan etkiye sahip olmak
have had direct consequences doğrudan sonuçları oldu
have a direct affect doğrudan etkilemek
i have no direct experience doğrudan tecrübem yok
have a direct reporting line doğrudan bir rapor hattına sahip olmak
have direct connection doğrudan bağlantı var
you don't have direct doğrudan yönlendirmeniz yok
have a direct reporting relationship doğrudan bir raporlama ilişkisine sahip olmak
have direct link doğrudan bağlantıya sahip
have an impact etkisi var
have impact etkisi olmak