severe retinopathy of prematurity

severe retinopathy of prematurity teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
severe retinopathy of prematurity prematüritenin ciddi retinopatisi

severe retinopathy of prematurity terimi için benzer kelimeler ve anlamları
retinopathy of prematurity prematüre retinopatisi
prematurity erken oluşma
extreme prematurity aşırı prematürite
prematurity and low birth weight prematürite ve düşük doğum ağırlığı
apnea of prematurity prematürite apnesi
apnea prematurity apne prematüritesi
chronic lung disease of prematurity prematüritenin kronik akciğer hastalığı
prematurity awareness prematürite bilinci
circinate retinopathy sirkinat retinopati
diabetic retinopathy diyabetik retinopati
hypertensive retinopathy hipertansif retinopati
leukemic retinopathy lösemik retinopati
pigmentary retinopathy pigmenter retinopati
proliferative retinopathy proliferatif retinopati
retinopathy retinopati
sickle cell retinopathy orak hücre retinopatisi
tapetoretinal retinopathy tapetoretinal retinopati
proliferative diabetic retinopathy proliferatif diyabetik retinopati
background retinopathy arka plan retinopati
diabetic retinopathy screening diyabetik retinopati taraması
screening for retinopathy retinopati taraması
progressive retinopathy ilerleyici retinopati
vision threatening retinopathy görme tehdit edici retinopati
viral encephalopathy and retinopathy viral ensefalopati ve retinopati
exudative retinopathy eksüdatif retinopati
severe şiddetli
severe acute respiratory syndrome ağır akut solunum sendromu
severe combined immune deficiency ağır kombine immün yetmezlik
severe combined immunodeficiency ağır kombine immün yetmezlik
severe weather şiddetli hava
severe pain şiddetli acı
severe storm şiddetli fırtına
severe duty ağır görev
severe penalties ağır cezalar
severe weather conditions şiddetli hava koşulları
severe headache şiddetli başağrısı
severe conditions zor koşullar
severe damage ağır hasar
severe disease ağır hastalık
severe bleeding şiddetli kanama
severe acute malnutrition şiddetli akut yetersiz beslenme
severe injury ağır yaralanma
severe service ağır hizmet
severe drought şiddetli kuraklık
moderate to severe orta ila şiddetli
severe illness ağır hastalık
more severe daha şiddetli
severe disability ciddi sakatlık
severe impact şiddetli etki
severe depression ağır depresyon