| severe conditions |
zor koşullar |
severe conditions terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| severe weather conditions |
şiddetli hava koşulları |
| under severe conditions |
ağır şartlar altında |
| severe operating conditions |
ağır çalışma koşulları |
| severe medical conditions |
ağır tıbbi durumlar |
| severe winter conditions |
şiddetli kış koşulları |
| severe service conditions |
ağır servis koşulları |
| severe driving conditions |
ağır sürüş koşulları |
| severe drought conditions |
şiddetli kuraklık koşulları |
| severe environmental conditions |
şiddetli çevre koşulları |
| severe climatic conditions |
şiddetli iklim koşulları |
| more severe conditions |
daha ağır koşullar |
| some severe conditions |
bazı ciddi koşullar |
| severe climate conditions |
şiddetli iklim koşulları |
| most severe conditions |
en ağır koşullar |
| severe health conditions |
ağır sağlık koşulları |
| severe skin conditions |
ağır cilt koşulları |
| during severe weather conditions |
şiddetli hava koşulları sırasında |
| severe winter weather conditions |
şiddetli kış hava koşulları |
| severe clinical conditions |
ağır klinik durumlar |
| severe working conditions |
ağır çalışma koşulları |
| severe sea conditions |
şiddetli deniz koşulları |
| severe corrosion conditions |
ağır korozyon koşulları |
| used under severe conditions |
ağır şartlarda kullanılır |
| for severe conditions |
ağır durumlar için |
| severe process conditions |
ağır işlem koşulları |
| in severe working conditions |
ağır çalışma koşullarında |
| severe |
şiddetli |
| severe acute respiratory syndrome |
ağır akut solunum sendromu |
| severe combined immune deficiency |
ağır kombine immün yetmezlik |
| severe combined immunodeficiency |
ağır kombine immün yetmezlik |
| severe weather |
şiddetli hava |
| severe pain |
şiddetli acı |
| severe storm |
şiddetli fırtına |
| severe duty |
ağır görev |
| severe penalties |
ağır cezalar |
| severe headache |
şiddetli başağrısı |
| severe damage |
ağır hasar |
| severe disease |
ağır hastalık |
| severe bleeding |
şiddetli kanama |
| severe acute malnutrition |
şiddetli akut yetersiz beslenme |
| severe injury |
ağır yaralanma |
| severe service |
ağır hizmet |
| severe drought |
şiddetli kuraklık |
| moderate to severe |
orta ila şiddetli |
| severe illness |
ağır hastalık |
| more severe |
daha şiddetli |
| severe disability |
ciddi sakatlık |
| severe impact |
şiddetli etki |
| severe depression |
ağır depresyon |
| less severe |
daha az şiddetli |