sufficiently wide choice

sufficiently wide choice teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
sufficiently wide choice yeterince geniş seçenek

sufficiently wide choice terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sufficiently wide yeterince geniş
wide choice geniş seçim
a wide choice geniş seçenek
wide range of choice geniş seçenek
wide choice of strategies geniş strateji seçenekleri
with a wide choice geniş seçenekli
wide choice of shops çok çeşitli mağazalar
offers a wide choice geniş bir seçenek sunar
wide choice of goods geniş ürün yelpazesi
wide a choice geniş bir seçim
wide wide open geniş geniş açık
wide and super-wide format geniş ve süper geniş format
narrow medium wide x-wide dar orta genişlik x çapında
sufficiently yeteri kadar
sufficiently given yeterince verilen
sufficiently in advance yeterince önceden
sufficiently support yeterince destek
sufficiently served yeterince servis edilmiş
sufficiently large yeterince büyük
sufficiently detailed yeterince ayrıntılı
sufficiently addressed yeterince ele alınmış
sufficiently well yeterince iyi
sufficiently long yeterince uzun
sufficiently comprehensive yeterince kapsamlı
sufficiently strong yeterince güçlü
sufficiently dimensioned yeterince boyutlandırılmış
sufficiently reliable yeterince güvenilir
sufficiently developed yeterince gelişmiş
sufficiently prepared yeterince hazırlanmış
sufficiently informed yeterince bilgilendirilmiş
sufficiently similar yeterince benzer
sufficiently significant yeterince önemli
sufficiently complete yeterince tamamlandı
sufficiently clear yeterince açık
sufficiently powered yeterince güçlü
sufficiently-sized yeterli büyüklükte
sufficiently different yeterince farklı
sufficiently broad yeterince geniş
sufficiently high yeterince yüksek
sufficiently aware yeterince farkında
sufficiently qualified yeterince nitelikli
sufficiently mature yeterince olgun
sufficiently enough yeterince
sufficiently diversified yeterince çeşitlendirilmiş
sufficiently identified yeterince tanımlanmış
sufficiently protected yeterince korunan
sufficiently established yeterince kurulmuş
sufficiently early yeterince erken
sufficiently capture yeterince yakalama
sufficiently remedied yeterince iyileştirilmiş