geniş bir seçenek sunar

geniş bir seçenek sunar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
geniş bir seçenek sunar offers a wide choice

geniş bir seçenek sunar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
size bir seçenek sunar offers you a choice of
bir dizi seçenek sunar provides a number of options
bir seçenek sunar presents an option
bir seçenek sunar presents a choice
size seçenek sunar gives you the option
daha fazla seçenek sunar provides a further option
seçenek uzun ömür sunar option offers extended life
daha fazla seçenek sunar gives more options
seçenek 1 veya seçenek 2 either option 1 or option 2
seçenek-seçenek kombinasyonları option-option combinations
geniş bir genel bakış sunar gives a broad overview
tüketicilere aralarından seçim yapabilecekleri daha geniş bir ürün yelpazesi sunar it brings consumers a wider range of products to choose from
geniş bir ürün yelpazesi sunar supplies a full range
dükkan geniş bir ürün yelpazesi sunar the shop offers a wide range
daha geniş bir resim sunar presents a broader picture
tüketicilere daha geniş bir ürün yelpazesi sunar it brings consumers a wider range of products
geniş bir ürün yelpazesi sunar offers a broad range
size daha geniş bir ürün yelpazesi sunar offers you a wider range
daha geniş bir seçenek a wider choice
geniş bir seçenek option of a wide
daha geniş bir seçenek sunmak offer a broader selection
geniş bir seçenek dizisi a broad array of options
geniş bir seçenek önermek propose a large choice
daha geniş bir seçenek a wider option
daha geniş bir seçenek a broader choice
en geniş yelpazeyi sunar offers the widest range
geniş hizmet yelpazesi sunar offers the full range of services
geniş seçenek large choice
geniş seçenek a wide choice
en geniş seçenek widest choice
geniş seçenek yelpazesi wide range of options
geniş seçenek a large choice
geniş seçenek extensive choice
geniş seçenek wide range of choice
geniş seçenek yelpazesi wide range of possibilities
geniş seçenek wide option
daha geniş seçenek broader choice
geniş seçenek broad choice
daha geniş seçenek wider range of choice
geniş seçenek full range of options
mümkün olan en geniş seçenek widest possible choice
daha geniş seçenek yelpazesi wider range of options
geniş seçenek yelpazesi wide array of choices
daha geniş seçenek kümesi broader set of options
daha geniş seçenek wider option
mevcut en geniş seçenek widest choice available
en geniş seçenek yelpazesi widest range of options
daha geniş seçenek yelpazesi broader range of choices
en geniş seçenek yelpazesi widest range of choices
geniş seçenek yelpazesi broad range of options