| intermittent sun exposure |
aralıklı güneşe maruz kalma |
intermittent sun exposure terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sun exposure |
güneşe maruz kalma |
| after-sun exposure |
güneş sonrası maruz kalma |
| avoid direct sun exposure |
doğrudan güneş ışığına maruz kalmamak |
| excessive sun exposure |
aşırı güneşe maruz kalma |
| avoid sun exposure |
güneşe maruz kalmaktan kaçının |
| cumulative sun exposure |
kümülatif güneşe maruz kalma |
| increased sun exposure |
artan güneşe maruz kalma |
| before sun exposure |
güneşe maruz kalmadan önce |
| repeated sun exposure |
tekrarlanan güneşe maruz kalma |
| away from direct exposure to the sun |
güneşe doğrudan maruz kalmaktan uzakta |
| for maximum exposure to sun |
güneşe maksimum maruz kalmak için |
| extensive sun exposure |
kapsamlı güneşe maruz kalma |
| no sun exposure |
güneşe maruz kalmamak |
| prolonged sun exposure |
uzun süre güneşe maruz kalma |
| excellent sun exposure |
mükemmel güneşlenme |
| keep away from direct sun exposure and temperatures over 50° |
direkt güneş ışığından ve 50 ° c üzerindeki sıcaklıklardan uzak tutunuz |
| kept away from direct exposure to the sun |
doğrudan güneş ışığına maruz kalmamak |
| maximum sun exposure |
maksimum güneşe maruz kalma |
| long term sun exposure |
uzun süre güneşe maruz kalma |
| apply before sun exposure |
güneşe maruz kalmadan önce uygulayın |
| lack of exposure to the sun |
güneşe maruz kalmama |
| exposure to the sun radiation |
güneş ışınlarına maruz kalma |
| reduce sun exposure |
güneşe maruz kalmayı azaltmak |
| after long sun exposure |
uzun süre güneşe maruz kaldıktan sonra |
| limit sun exposure while using this product |
bu ürünü kullanırken güneşe maruz kalmayı sınırlayın |
| acute intermittent porphyria |
akut aralıklı porfiri |
| intermittent |
aralıklı |
| intermittent acute porphyria |
aralıklı akut porfiri |
| intermittent claudication |
aralıklı topallama |
| intermittent cramp |
aralıklı kramp |
| intermittent current |
aralıklı akım |
| intermittent explosive disorder |
aralıklı patlayıcı bozukluk |
| intermittent fever |
aralıklı ateş |
| intermittent mandatory ventilation |
aralıklı zorunlu havalandırma |
| intermittent positive pressure breathing |
aralıklı pozitif basınçlı solunum |
| intermittent positive pressure ventilation |
aralıklı pozitif basınçlı havalandırma |
| intermittent tetanus |
aralıklı tetanoz |
| spontaneous intermittent mandatory ventilation |
kendiliğinden aralıklı zorunlu havalandırma |
| intermittent leave |
aralıklı izin |
| intermittent service |
kesintili servis |
| intermittent pain |
aralıklı ağrı |
| intermittent operation |
aralıklı operasyon |
| intermittent basis |
aralıklı olarak |
| intermittent duty |
aralıklı görev |
| intermittent problems |
aralıklı problemler |
| intermittent preventive treatment |
aralıklı önleyici tedavi |
| intermittent fasting |
aralıklı oruç |
| intermittent pneumatic compression |
aralıklı pnömatik sıkıştırma |
| clean intermittent catheterization |
temiz aralıklı kateterizasyon |
| synchronized intermittent mandatory ventilation |
senkronize aralıklı zorunlu havalandırma |