you may not have realised

you may not have realised teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
you may not have realised farketmemiş olabilirsin

you may not have realised terimi için benzer kelimeler ve anlamları
i have not realised fark etmedim
have you ever realised hiç farkettin mi
you will have realised farkedeceksin
no doubt you have realised şüphesiz farkettin
you must have realised farkına varmış olmalısın
had not realised fark etmemiş
not realised gerçekleşmedi
i had not realised farketmedim
has not been realised gerçekleşmedi
not be realised gerçekleşmedi
was not realised gerçekleşmedi
sales are not realised satışlar gerçekleşmedi
are not realised gerçekleşmedi
you may have noticed that i have not been well lately. so, i son zamanlarda pek iyi olmadığımı fark etmiş olabilirsin. yani ben
i have realised farkettim
have realised farkına vardım
we have realised farkettik
i have just realised yeni farkettim
i have realised that farkettim ki
i have just realised that daha yeni farkettim ki
have been realised gerçekleştirildi
people have realised insanlar farkettiler
i have only just realised daha yeni farkettim
they have realised farkettiler
i should have realised fark etmeliydim
he would have realised fark ederdi
they have realised that if farkettiler ki
would have realised fark ederdi
deemed to have been realised in respect of the portion porsiyon bazında gerçekleşmiş sayılır
will have realised from gerçekleştirmiş olacak
i have realised that there is var olduğunu fark ettim
could have been realised gerçekleşmiş olabilirdi
people have realised that insanlar farkettiler ki
have realised that farkettim ki
i have never realised hiç farketmedim
may or may not have olabilir veya olmayabilir
you may also have other rights that may vary from state to s devletten ülkeye değişebilen başka haklarınız da olabilir.
you may not have choice başka seçeneğin olmayabilir
you may not have realized farketmemiş olabilirsin
realised gerçekleştirilen
i realised fark ettim
i realised that farkettim
realised that fark ettim ki
to be realised gerçekleşmesi gereken
fully realised tamamen fark edildi
we realised farkettik
he realised o farketti
can be realised gerçekleştirilebilir
was realised gerçekleştirildi
i've just realised yeni farkettim