within a certain time limit

within a certain time limit teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
within a certain time limit belirli bir süre içinde

within a certain time limit terimi için benzer kelimeler ve anlamları
certain time limit belirli bir zaman sınırı
within the time limit süre içinde
within a time limit bir süre içinde
within the required time limit istenen süre içerisinde
within the shortest time limit en kısa süre içerisinde
deliver the document within the prescribed time limit dokümanı belirtilen süre içerisinde teslim etmek
shall provide, within a time limit bir süre içerisinde
within a set time limit belirlenmiş bir süre içinde
within the time limit laid down belirtilen süre içerisinde
is not filed within the time limit süre içinde dosyalanmadı
within the time limit provided verilen süre içinde
within the prescribed time limit öngörülen süre içerisinde
within a certain time period belli bir süre içinde
within a certain time belli bir süre içinde
within a certain period of time belli bir süre içinde
within certain time belli bir süre içinde
within certain periods of time belirli bir süre içinde
within a certain time frame belirli bir süre içinde
all within certain time schedules belirli zaman çizelgeleri içinde
over a certain limit belirli bir sınırın üstünde
up to a certain limit belirli bir sınıra kadar
to a certain limit belli bir sınırla
beyond certain limit belli sınırların ötesinde
certain maximum limit kesin maksimum sınır
with a certain limit belli bir sınırla
limit losses to certain amounts zararları belirli miktarlarla sınırlandırmak
above a certain limit belirli bir sınırın üstünde
than a certain limit belli bir sınırdan
within this limit bu sınır içinde
within the credit limit kredi limiti dahilinde
granted within the limit limit dahilinde verilir
within the upper limit üst sınır dahilinde
within the 15-day limit 15 gün içinde
will be within the limit limit dahilinde olacak
within the word limit kelime limiti dahilinde
stays within the limit. limit dahilinde kalır.
within the limit for limiti dahilinde
within age limit yaş sınırı dahilinde
back within limit sınırın içinde
within certain limits belirli sınırlar içinde
within a certain range belirli bir aralıkta
within certain kesin içinde
within certain rules belirli kurallar dahilinde
within a certain probability belli bir olasılık dahilinde
within a certain period belli bir süre içinde
within a certain area belirli bir alanda
comes within certain kesin olarak geliyor
within certain timeframes belirli zaman dilimlerinde
within a certain region belirli bir bölgede
within certain boundaries belirli sınırlar içinde