unfairly subsidize

unfairly subsidize teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
unfairly subsidize haksız yere sübvanse etmek

unfairly subsidize terimi için benzer kelimeler ve anlamları
subsidize sübvanse
cross-subsidize çapraz subsidise
subsidize health care sağlık hizmetini sübvanse etmek
ability to subsidize sübvanse etme yeteneği
subsidize agriculture tarımı teşvik etmek
subsidize family sübvansiyon ailesi
whether to subsidize sübvansiyon yapıp yapmamak
should not subsidize sübvanse etmemeli
subsidize the poor fakirleri sübvanse etmek
subsidize employment sübvansiyon istihdamı
already subsidize zaten sübvanse
subsidize housing konut sübvansiyonu
continued to subsidize sübvansiyona devam
unfairly insafsızca
treated unfairly haksız muamele
unfairly dismissed haksız yere işten çıkarılma
unfairly treated adil olmayan muamele
unfairly targeted haksız yere hedeflenmiş
unfairly influenced haksız biçimde etkilenen
compete unfairly haksız yere rekabet etmek
however unfairly ancak haksız yere
unfairly disadvantaged haksız biçimde dezavantajlı
unfairly critical haksız yere kritik
treat unfairly haksız yere davranmak
unfairly accused haksız yere suçlanan
unfairly prejudicial haksız yere önyargılı
unfairly high haksız yüksek
unfairly sacked haksız yere işten çıkarılma
unfairly people haksız insanlar
being treated unfairly haksız yere muamele görmek
who cannot be unfairly influenced haksız yere etkilenemeyen
been treated unfairly haksız yere tedavi edildi
unfairly paid haksız ödeme
unfairly low haksız yere düşük
discriminate unfairly haksız yere ayrımcılık yapmak
operate unfairly haksız yere çalışmak
unfairly discriminated haksız yere ayrımcılık yapmak
unfairly prejudice haksız yere önyargı
is treated unfairly haksız yere muamele edilir
are being unfairly portrayed haksız yere tasvir ediliyor
competing unfairly haksız rekabet etmek
unfairly forgotten haksız yere unutulmuş
be unfairly dismissed haksız yere işten çıkarılmak
will unfairly disadvantage haksız yere zarar verecek
unfairly affect haksız yere etkilemek
unfairly blamed haksız yere suçladı
unfairly traded haksız yere işlem gören
severely and unfairly ciddi ve haksız yere
discriminated unfairly against adaletsizce ayrımcılığa uğramak
are used unfairly haksız yere kullanılır