sübvanse etmemeli

sübvanse etmemeli teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sübvanse etmemeli should not subsidize

sübvanse etmemeli terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ima etmemeli should not imply
tereddüt etmemeli should not hesitate
devam etmemeli must discontinue
devam etmemeli should not proceed
şüphe etmemeli should not doubt
teşvik etmemeli should not encourage
temsil etmemeli veya garanti vermemeli not represent or warrant that
pes etmemeli shouldn't give up
hareket etmemeli omitted to act
ima etmemeli must not imply
tereddüt etmemeli must not hesitate to
ifşa etmemeli should not disclose
teklif etmemeli should not offer
sizi temsil etmemeli veya teminat vermemeli not represent or warrant to you
aşırı risk almayı teşvik etmemeli should not encourage excessive risk taking
tercüme etmemeli should not translate into
müdahale etmemeli should not intervene
iddia etmemeli must not claim that
devam etmemeli should not be continued
devam etmemeli shall exclude from attendance
tekerleği yeniden icat etmemeli should not reinvent the wheel
hareket etmemeli veya güvenilmemelidir must not be acted on or relied on
hiç çaba sarf etmemeli must spare no effort
hareket etmemeli shall no act
itiraz etmemeli shall not object to
devam etmemeli should not go ahead
feragat etmemeli must not waiver
sadece rehberlik etmemeli should not only guide
hareket etmemeli should not move
devam etmemeli should discontinue
devletler iç yönetime müdahale etmemeli ve states should not interfere with the internal management and
sübvanse subsidise
sübvanse subsidize
sübvanse subsidizing
subvanse edilmiş konut subsidized housing
sübvanse subsidising
ağır sübvanse heavily subsidized
sübvanse edilmiş gıda subsidised food
ağır sübvanse heavily subsidised
sübvanse edilen krediler subsidized loans
sübvanse edilen fiyat subsidized price
sübvanse edilen krediler subsidised loans
sübvanse edilmiş çocuk bakımı subsidized child care
federal olarak sübvanse edilmiş federally subsidized
sübvanse edilmiş kredi subsidized credit
sübvanse edilmiş enerji subsidized energy
sübvanse edilen finansman subsidized financing
sübvanse edilmiş yemekler subsidized meals
çapraz sübvanse cross-subsidizing
sübvanse edilen ithalat subsidised imports