he withdraws into solitude

he withdraws into solitude teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
he withdraws into solitude yalnızlığa çekilir

he withdraws into solitude terimi için benzer kelimeler ve anlamları
withdraws into himself kendine çekilir
retreat into solitude yalnızlığa çekilmek
withdraws from çekilmek
withdraws money para çeker
withdraws consent rızayı geri çeker
she withdraws o geri çekilir
withdraws cells hücreleri geri çeker
withdraws the application başvuruyu geri çekiyor
parliament withdraws parlamento çekildi
a student withdraws bir öğrenci geri çekilir
withdraws permission iznini geri çekiyor
the congregation withdraws cemaat çekilir
withdraws the action eylemi geri çekiyor
the man withdraws adam geri çekiliyor
the member who withdraws çekilen üye
upon application by the party who discontinued or withdraws durdurulan veya geri çeken tarafın başvurusu üzerine
a party who discontinued or withdraws from proceeding durdurulan veya devam etmekten vazgeçen bir taraf
withdraws himself kendini geri çekiyor
withdraws from office ofisten çekilme
tenderer withdraws isteklinin geri çekilmesi
unless the challenged arbitrator withdraws itiraz edilen hakem çekilmedikçe
a student withdraws the course bir öğrenci kursu geri çeker
withdraws support desteği geri çekiyor
solitude yalnızlık
in solitude yanlızlık içinde
one hundred years of solitude yuz yıllık yalnızlık
quiet solitude sessiz yalnızlık
a hundred years of solitude yüz yıllık yalnızlık
seeking solitude yalnızlık arayışı
intellectual solitude entelektüel yalnızlık
solitude place yalnızlık yeri
solitude and loneliness yalnızlık ve yalnızlık
silent solitude sessiz yalnızlık
peaceful solitude barışçıl yalnızlık
for solitude yalnızlık için
complete solitude tam yalnızlık
in a solitude yalnızlık içinde
happy solitude mutlu yalnızlık
100 years of solitude 100 yıllık yalnızlık
total solitude toplam yalnızlık
blissful solitude mutlu yalnızlık
in bitter solitude acı yalnızlık içinde
solitude which yalnızlık hangisi
a place of solitude yalnızlık yeri
i enjoy solitude yalnızlıktan hoşlanırım
a moment of solitude yalnızlık anı
relative solitude göreceli yalnızlık
sense of solitude yalnızlık duygusu
moments of solitude yalnızlık anları
escape from their solitude yalnızlıklarından kaçmak