the item has been discontinued

the item has been discontinued teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
the item has been discontinued madde kaldırıldı

the item has been discontinued terimi için benzer kelimeler ve anlamları
item discontinued durdurulan ürün
has been discontinued durduruldu
has been discontinued in 2007. 2007 yılında durduruldu.
been discontinued durduruldu
have been discontinued durduruldu
had been discontinued durduruldu
now been discontinued şimdi durduruldu
has discontinued durdu
item by item öğeden öğeye
item-by-item basis ürün bazında
item by item commentary öğeye göre yorum
o an item by item basis o madde bazında bir kalem
item-by-item instructions maddeye göre talimatlar
item has been deleted öğe silindi
item has been approved öğe onaylandı
an item has been put on the agenda bir madde gündeme geldi
this item has been included in the provisional agenda of the bu madde geçici ajandaya dahil edilmiştir.
item has been sent öğe gönderildi
discontinued durdurulan
discontinued operations durdurulan faaliyetler
discontinued products durdurulan ürünler
will be discontinued durdurulacak
was discontinued durduruldu
is discontinued durduruldu
discontinued items durdurulan ürünler
to be discontinued durdurulan
were discontinued durduruldu
discontinued business durdurulan iş
are discontinued üretilmiyor
should be discontinued durdurulmalı
discontinued activities durdurulan faaliyetler
discontinued from durdurulan
discontinued production durdurulan üretim
discontinued use durdurulan kullanım
may be discontinued durdurulabilir
discontinued treatment durdurulan tedavi
it is discontinued durdurulan
prematurely discontinued zamanından önce durdu
is being discontinued üretilmiyor
discontinued line durdurulan hat
discontinued parts durdurulan parçalar
non-current assets held for sale and discontinued operations satış amaçlı elde tutulan ve durdurulan faaliyetlere ilişkin duran varlıklar
discontinued merchandise durdurulan mal
discontinued support durdurulan destek
can be discontinued durdurulabilir
discontinued model durdurulan model
being discontinued durdurulan
loss from discontinued operations durdurulan faaliyetlerden zarar
must be discontinued durdurulmalı
are being discontinued üretilmiyor