necessary enabling conditions

necessary enabling conditions teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
necessary enabling conditions gerekli imkânlar

necessary enabling conditions terimi için benzer kelimeler ve anlamları
enabling conditions olanak sağlayan koşullar
conditions necessary gerekli şartlar
create necessary conditions gerekli koşulları yarat
t may be necessary that specific conditions are a özel şartların bir
the necessary conditions to be considered dikkate alınması gereken şartlar
create all necessary conditions gerekli tüm koşulları yarat
creating the necessary conditions gerekli koşulları yaratmak
necessary conditions in place yerinde gerekli koşullar
conditions necessary for providing sağlamak için gerekli şartlar
necessary framework conditions gerekli çerçeve koşulları
necessary conditions attached to the rights haklara bağlı gerekli şartlar
enabling etkinleştirme
enabling act etkinleştirme kanunu
enabling environment ortam sağlamak
enabling technologies teknolojilerin sağlanması
enabling technology sağlayan teknoloji
enabling legislation mevzuatın sağlanması
by enabling etkinleştirerek
enabling works olanak sağlayan işler
enabling factors kolaylaştırıcı faktörler
key enabling technologies anahtar etkinleştirme teknolojileri
thus enabling böylece sağlayan
enabling role etkinleştirme rolü
in enabling etkinleştirmede
enabling functions etkinleştirme işlevleri
enabling policies politikaları etkinleştirme
enabling process etkinleştirme işlemi
enabling activities faaliyetleri etkinleştirme
enabling services hizmetleri sağlama
enabling law izin kanunu
for enabling etkinleştirmek için
enabling regulation düzenleme sağlayan
enabling objectives hedeflere ulaşmak
an enabling environment kolaylaştıran bir ortam
enabling device etkinleştirme cihazı
enabling statute yasal düzenleme
enabling policy etkinleştirme politikası
thereby enabling böylece sağlayan
enabling you seni mümkün kılmak
enabling clause etkinleştirme maddesi
enabling switch etkinleştirme anahtarı
enabling people insanları mümkün kılmak
enabling infrastructure altyapı sağlamak
enabling access erişim sağlama
enabling capabilities yetenekleri etkinleştirme
enabling business iş imkanı
business enabling iş imkanı
key enabling technology anahtar etkinleştirme teknolojisi
enabling policy environment politika ortamını sağlamak
is enabling izin veriyor