on a fair and equal basis

on a fair and equal basis teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
on a fair and equal basis adil ve eşit olarak

on a fair and equal basis terimi için benzer kelimeler ve anlamları
fair and equal treatment adil ve eşit muamele
fair housing and equal opportunity adil konut ve fırsat eşitliği
fair and equal adil ve eşit
fair and equal opportunity adil ve eşit fırsat
fair and equal access adil ve eşit erişim
equal opportunity and fair treatment. fırsat eşitliği ve adil muamele.
all animals are equal, but some animals are more equal than others bütün hayvanlar eşittir, ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir
equal pay for equal work eşit iş için eşit ücret
equal pay for work of equal value eşit değerde çalışma için eşit ücret
memorandum on equal pay for work of equal value eşit değerde iş için eşit ücret muhtırası
on equal pay for work of equal value eşit değerde işler için eşit ücret
equal salary for equal work eşit iş için eşit maaş
equal remuneration for work of equal value eşit değerde çalışma için eşit ücret
equal pay for equal labour eşit emek için eşit ücret
right to equal pay for equal work eşit işe eşit ücret hakkı
equal pay for equal value work eşit değerde iş için eşit ücret
impartial and equal basis tarafsız ve eşit olarak
on a fair and reasonable basis adil ve makul bir temelde
on a fair and equitable basis adil ve adil bir şekilde
fair and equitable basis adil ve adil bir temel
a fair and equitable basis adil ve adil bir temel
fair's fair dürüst adil
on an equal basis eşit olarak
equal basis eşit temel
on equal basis eşit olarak
on an equal basis with others başkalarıyla eşit olarak
on an equal basis with eşit olarak
an equal basis eşit bir temel
treated on an equal basis eşit olarak muamele
on an equal basis with men erkeklerle eşit olarak
considered on an equal basis eşit olarak kabul edilir
enjoy rights on an equal basis eşit haklara sahip olmak
equal per capita basis kişi başına eşit
equal basis with ile eşit olarak
dialogue on an equal basis eşit olarak diyalog
on an equal opportunity basis fırsat eşitliği temelinde
equal share basis eşit hisse temeli
review on an equal basis eşit olarak gözden geçirme
to all on an equal basis herkes için eşit olarak
fair basis adil temel
fair value basis gerçeğe uygun değer temeli
on a fair basis adil olarak
on a fair value basis gerçeğe uygun değer temelinde
evaluation on a fair value basis gerçeğe uygun değer temelinde değerlendirme
evaluated on a fair value basis, in accordance with uyarınca gerçeğe uygun değer esasına göre değerlendirilir.
evaluated on a fair value basis, gerçeğe uygun değer temelinde değerlendirilmiş,
are born free and equal in dignity and rights özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar
by lawful and fair means and, where appropriate, yasal ve adil yollarla ve uygun olduğu durumlarda,
access to genetic resources and the fair and equitable genetik kaynaklara erişim, adil ve adil
at fair value through profit and loss, loans and receivables gerçeğe uygun değer farkı kar / zarara yansıtılan krediler ve alacaklar