undertake at an appropriate time

undertake at an appropriate time teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
undertake at an appropriate time uygun bir zamanda üstlenmek

undertake at an appropriate time terimi için benzer kelimeler ve anlamları
undertake appropriate actions uygun işlemleri yapmak
undertake all appropriate legislative, administrative, and o tüm uygun yasal, idari ve
undertake appropriate training uygun eğitimi almak
deem appropriate from time to time. zaman zaman uygun görür.
hereby undertake that they will not at any time hiçbir zaman yapmayacaklarını taahhüt eder.
time time time zaman zaman zaman
appropriate time uygun zaman
at the appropriate time uygun zamanda
at an appropriate time uygun bir zamanda
appropriate length of time uygun süre
an appropriate time uygun bir zaman
in good time and in an appropriate manner zamanında ve uygun şekilde
appropriate time frame uygun zaman dilimi
appropriate at this time şu anda uygun
within the appropriate time uygun zaman içinde
appropriate time limits uygun zaman sınırları
appropriate period of time uygun zaman aralığı
with appropriate time frames uygun zaman dilimlerinde
the time is appropriate zaman uygun
appropriate time and manner uygun zaman ve tarz
within the appropriate time frame uygun zaman çerçevesinde
appropriate time call uygun zaman çağrısı
an appropriate length of time. uygun bir süre.
an appropriate time span uygun bir zaman aralığı
summer-time period considered most appropriate yaz saati en uygun
with appropriate time uygun zamanla
shortest appropriate period of time en uygun zaman aralığı
appropriate and in good time uygun ve zamanında
undertake üstlenmek
undertake research araştırma yapmak
undertake a project proje üstlenmek
shall undertake üstlenecek
will undertake üstlenecek
undertake actions eylemde bulunmak
we undertake taahhüt ediyoruz
undertake training eğitim almak
undertake work iş yapmak
undertake to pay ödeme yapmak
undertake measures önlem almak
undertake projects projeler üstlenmek
undertake activities faaliyetlerde bulunmak
undertake a task görev üstlenmek
undertake that bunu üstlenmek
undertake efforts çaba sarf etmek
undertake to comply uymayı taahhüt etmek
you undertake sen üstleniyorsun
undertake an assessment değerlendirme yapmak
undertake to provide sağlama taahhüdü
the parties undertake taraflar
i undertake taahhüt ediyorum