their own financial affairs

their own financial affairs teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
their own financial affairs kendi mali işleri

their own financial affairs terimi için benzer kelimeler ve anlamları

their own affairs kendi işleri
manage their own affairs kendi işlerini yönet
managing their own affairs kendi işlerini yönetmek
own their own land kendi topraklarına sahip olmak
own initiative and at their own risk kendi inisiyatifi ve kendi riski altında
they own their own kendilerine aitler
take their destiny in their own hands kaderlerini kendi ellerine al
own affairs kendi meseleleri
look after own affairs kendi işlerine bak
managing his or her own affairs kendi işlerini yönetmek
for use in the conduct of its own affairs kendi işlerini yürütmek için
its own affairs kendi işleri
financial affairs finansal ilişkiler
economic and financial affairs council ekonomik ve mali işler konseyi
economic and financial affairs ekonomik ve mali işler
statement of financial affairs mali işler tablosu
property and financial affairs mal ve mali işler
directorate-general for economic and financial affairs ekonomik ve mali işler genel müdürlüğü
international financial affairs uluslararası mali işler
directorate for financial and enterprise affairs finans ve işletme işleri müdürlüğü
financial and business affairs finansal ve ticari işler
financial and economic affairs finansal ve ekonomik ilişkiler
financial and administrative affairs mali ve idari işler
petition, schedules and statement of financial affairs dilekçe, çizelgeler ve mali işler beyanı
committee on economic, financial and commercial affairs ekonomik, finansal ve ticari ilişkiler komitesi
e.u. economic and financial affairs council ab. ekonomik ve mali işler konseyi
financial affairs council mali işler konseyi
legal and financial affairs yasal ve mali işler
conduct their affairs işlerini yürütmek
having their affairs administered by the courts işlerinin mahkemeler tarafından yönetilmesini sağlamak
conduct their personal affairs kişisel işlerini yürütmek
their private affairs özel işleri
arrange their affairs to işlerini düzenlemek
their stewardship of the affairs işlerine karşı sorumlulukları
conducted their affairs işlerini yaptı
own his own business kendi işine sahip olmak
own account and at its own expense kendi hesabına ve kendi pahasına
own financial contribution kendi finansal katkısı
own financial resources kendi finansal kaynakları
own financial needs kendi finansal ihtiyaçları
has its own legal personality and enjoys financial autonomy within the eu system kendi tüzel kişiliğine sahiptir ve ab sistemi içerisinde finansal özerkliğe sahiptir
own financial statement kendi finansal bildirimi
own financial stress kendi finansal stres
offsetting financial assets and financial liabilities finansal varlıkları ve finansal borçları netleştirme
a financial asset or a group of financial assets is impaired bir finansal varlık veya bir grup finansal varlık bozulmuş
financial assets and financial liabilities finansal varlıklar ve finansal borçlar
financial and non-financial finansal ve finansal olmayan
offsetting of financial assets and financial liabilities finansal varlıkların ve finansal borçların netleştirilmesi
financial asset or financial liability not at fair value gerçeğe uygun değeri olmayan finansal varlık veya finansal borç
financial assets or financial liabilities finansal varlıklar veya finansal borçlar