that have higher

that have higher teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
that have higher daha yüksek olan

that have higher terimi için benzer kelimeler ve anlamları
rising higher and higher yükseliyor ve yükseliyor
goes higher and higher yükselir ve yükselir
have a higher risk daha yüksek risk almak
have higher daha yükseğe sahip olmak
have higher quality daha yüksek kaliteye sahip olmak
have been higher daha yüksek olmuş
the stakes have never been higher bahisler hiç bu kadar yüksek olmamıştı
have rarely been higher nadiren daha yüksek olmuştur
have a higher priority öncelikli olmak
have a higher incidence of insidansı daha yüksek olmak
you have a higher risk daha yüksek bir riskiniz var
have a higher chance daha yüksek bir şansa sahip olmak
have higher rates of daha yüksek oranlara sahip olmak
although they have higher daha yüksek olmasına rağmen
higher living standards have boosted property values. yüksek yaşam standartları mülk değerlerini arttırdı.
have higher percentages of yüzdesi daha yüksek
have a much higher incidence çok daha yüksek insidansı var
would have been higher had it not been olmasaydı daha yüksek olurdu
have resulted in higher rates daha yüksek oranlarla sonuçlandı
have higher incidence insidansı daha yüksek olmak
have a higher risk of getting daha yüksek risk almak
have scored higher daha yüksek puan almış
have a higher rate daha yüksek bir orana sahip olmak
have higher returns daha yüksek getiri elde etmek
have higher yields daha yüksek verime sahip olmak
the figure would have been even higher rakam daha da yüksek olurdu
have a higher value değeri daha yüksek
have been higher than normal normalden daha yüksek olmuştur
have a higher cost maliyeti daha yüksek
have a tendency to be relatively higher than community price topluluk fiyatından nispeten daha yüksek olma eğiliminde olmak
have higher salary maaşın yüksek olması
were found to have higher daha yüksek olduğu bulundu
have higher risks yüksek riskli olmak
have remained higher than daha yüksek kalmış
have a higher tendency to eğilimi yüksek olmak
advanced higher gelişmiş daha yüksek
higher daha yüksek
higher apsis yüksek apsis
higher arithmetic yüksek aritmetik
higher criticism daha fazla eleştiri
higher education yüksek öğretim
higher law yüksek kanun
higher mathematics yüksek matematik
higher rate daha yüksek oran
higher self daha yüksek öz
higher still hala yüksek
higher-up daha yukarı
higher than daha yüksek
higher level daha üst seviye
higher degree yüksek mertebe