helps protect against signs of premature aging

helps protect against signs of premature aging teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
helps protect against signs of premature aging erken yaşlanma belirtilerine karşı korunmaya yardımcı olur

helps protect against signs of premature aging terimi için benzer kelimeler ve anlamları

helps protect against karşı korumaya yardımcı olur
helps protect against transmission iletime karşı korumaya yardımcı olur
premature aging erken yaşlanma
premature skin aging erken cilt yaşlanması
premature aging of the skin cildin erken yaşlanması
prevents premature aging erken yaşlanmayı önler
avoids the premature skin aging cildin erken yaşlanmasını önler
premature aging wrinkles erken yaşlanma kırışıklıkları
premature signs erken işaretler
signs of aging yaşlanma belirtileri
aging signs yaşlanma belirtileri
visible signs of aging yaşlanma görünür belirtileri
future signs of aging yaşlanmanın gelecekteki belirtileri
reverse the signs of aging yaşlanma belirtilerini tersine çevirir
revert signs of aging yaşlanma belirtilerini geri almak
signs of photo-aging foto-yaşlanma belirtileri
prevent signs of aging yaşlanma belirtilerini önlemek
early signs of aging yaşlanmanın erken belirtileri
helps protect the environment çevrenin korunmasına yardımcı olur
this helps protect bu korunmaya yardımcı olur
helps guard against karşı korumaya yardımcı olur
helps us fight against bize karşı savaşmamıza yardım ediyor
protect against karşı korumak
protect against loss kaybına karşı korumak
protect yourself against kendini korumak
protect against electrostatic charges elektrostatik yüklenmelere karşı koruma
protect against direct sunlight doğrudan güneş ışığına karşı koruyun
protect against fraud dolandırıcılığa karşı korumak
protect against rain yağmura karşı korumak
protect against liability sorumluluğu önlemek
protect against risk riske karşı korumak
designed to protect against karşı korumak için tasarlanmış
protect himself against kendini korumak
protect against physical damage fiziksel hasara karşı korumak
protect against moisture neme karşı korumak
protect against noise gürültüye karşı korumak
protect against heart disease kalp hastalığına karşı korumak
protect against infection enfeksiyondan korumak
protect against light ışığa karşı korumak
protect against hazards tehlikelere karşı korumak
to protect it against karşı korumak
protect against exposure maruz kalmaya karşı koruyun
protect against attacks saldırılara karşı korunmak
protect against fire yangına karşı korumak
to help protect against karşı korumaya yardımcı olmak için
protect against humidity neme karşı korumak
protect against violence şiddete karşı korumak
protect people against insanları korumak
protect against collisions çarpışmalara karşı korumak
to protect against electrical shock elektrik çarpmasına karşı korumak için