any other previous

any other previous teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
any other previous önceki herhangi bir

any other previous terimi için benzer kelimeler ve anlamları
for any other pecuniary or other loss whatsoever herhangi bir maddi veya diğer zarar için
other indication of intention to be made in any form other t herhangi bir şekilde yapılması niyetinin diğer belirtileri
other previous ones diğer öncekiler
supersedes any previous agreement önceki herhangi bir anlaşmanın yerini alır
supersedes any previous önceki herhangi bir yerini alır
any previous experience önceki herhangi bir deneyim
any previous daha önce
any previous convictions önceki mahkumiyetler
any and all previous önceki ve sonraki
in any previous year herhangi bir önceki yılda
any previous one önceki herhangi biri
without any previous warning önceden uyarmadan
any previous knowledge önceki herhangi bir bilgi
in any previous daha önce
any previous games. önceki herhangi bir oyun.
any previous oral or written agreement daha önce yazılı veya sözlü herhangi bir anlaşma
this contract supersedes any previous agreement bu sözleşme önceki herhangi bir sözleşmenin yerini alır
without any previous önceden haber vermeksizin
interactions with other medicinal products and other forms diğer tıbbi ürünler ve diğer formlarla etkileşimler
whats in a name that which we call a rose by any other name would smell as sweet bir ismin içinde başka bir ismin gülü dediğimiz şey tatlı kokardı.
any other başka
any other business başka herhangi bir iş
notwithstanding any other provision başka herhangi bir hükme rağmen
unlike any other diğerlerinin aksine
in any other way başka bir şekilde
in any other capacity başka bir kapasitede
for any other purpose başka bir amaç için
any other information başka bilgi
any other party başka bir parti
or any other veya herhangi bir başkası
like any other aynı diğerleri gibi
more than any other diğerlerinden daha fazla
without prejudice to any other rights başka haklara halel getirmeksizin
in any other case başka bir durumda
for any purpose other than dışında bir amaç için
any other person başka biri
than any other diğerlerinden daha
by any other means başka bir yolla
any other way başka türlü
any other than dışında
at any other time başka bir zamanda
any other time başka zaman
any other day başka herangi bir gün
in any other manner başka bir şekilde
any other questions başka soru
any other matter başka bir mesele
or in any other capacity veya başka bir kapasitede
and any other ve diğer
any other means başka araçlar
any other capacity başka bir kapasite