deadline has past

deadline has past teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
deadline has past son tarihi geçmiş

deadline has past terimi için benzer kelimeler ve anlamları
past the deadline son tarihi geçmiş
past is past geçmiş geçmiştir
it's long past past to geçmişe çok geçmiş
deadline has passed son tarih geçti
deadline has been extended son tarih uzatıldı
deadline has expired son teslim tarihi geçmiş
has a deadline son tarihi var
deadline has son teslim tarihi
once the deadline has passed son teslim tarihi geçtikten sonra
the deadline has already expired son tarih zaten doldu
until the deadline has passed son tarih geçinceye kadar
deadline has already son başvuru tarihi zaten
the deadline has been exceeded son tarih aşıldı
transposition deadline has passed aktarma son tarihi geçti
has missed the deadline son tarihi kaçırdı
delivery deadline has passed teslim tarihi geçti
the deadline has finished son tarih bitti
has a set a deadline bir son tarihi belirledi
deadline for amendments has been set as değişikliklerin son tarihi olarak belirlendi
once this deadline has expired bu son tarihin süresi dolduğunda
the deadline has elapse son teslim tarihi geçti
has moved past geçmişe taşındı
has gone past geçti
the past year has seen geçen yıl gördü
in the past years, there has been increase geçtiğimiz yıllarda, bir artış olmuştur
as has been the case in the past geçmişte olduğu gibi
has been subject to such filing requirement for the past 90 son 90 için bu gibi bir dosyalama gereksinimi olmuştur
past experience has shown geçmiş deneyimler göstermiştir
has flown past geçmişe uçtu
has been subject to such filing requirements for the past 90 son 90 için dosyalama şartlarına tabi tutulmuştur.
has grown over the past decade son on yılda büyüdü
as has been past practice geçmiş uygulamada olduğu gibi
has become a part of the past geçmişin bir parçası oldu
although there has always been in the past her zaman geçmişte olmasına rağmen
has resulted in the past geçmişte sonuçlandı
has been through other crises in the past geçmişte diğer krizlerden geçti
past research has found geçmiş araştırmalar bulundu
time has past zaman geçti
past has gone geçmiş gitti
has in the past been geçmişte olmuş
date has past tarih geçmiş
has already suffered in the past zaten geçmişte acı çekti
has improved over the past year. geçtiğimiz yıl boyunca iyileşmiştir.
past experience has shown clearly geçmiş tecrübeler açıkça göstermiştir
has been criticized in the past geçmişte eleştirildi
has in the past had geçmişte vardı
than it has ever been in the past geçmişte olduğundan daha önce
the past 3 weeks has been son 3 hafta oldu
has gotten past geçmiş oldu
deadline son tarih