first-time exhibitor

first-time exhibitor teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
first-time exhibitor ilk kez katılan

first-time exhibitor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
exhibitor katılımcı
co-exhibitor alt-katılımcı
exhibitor badges katılımcı rozetleri
exhibitor pass katılımcı geçişi
prospective exhibitor potansiyel katılımcı
exhibitor stand katılımcı standı
exhibitor directory katılımcı rehberi
exhibitor package katılımcı paketi
exhibitor company katılımcı firma
exhibitor services katılımcı hizmetleri
exhibitor guide katılımcı rehberi
exhibitor list katılımcı listesi
exhibitor contract katılımcı sözleşmesi
event exhibitor etkinlik katılımcısı
exhibitor service manual katılımcı servis el kitabı
sub-exhibitor alt katılımcı
indirect exhibitor dolaylı katılımcı
attends as exhibitor katılımcı olarak katıldı
exhibitor's name katılımcının adı
exhibitor's guide katılımcı rehberi
exhibitor opportunities katılımcı fırsatları
at exhibitor's expense katılımcının pahasına
should the exhibitor fail katılımcı başarısız olursa
exhibitor sponsor katılımcı sponsoru
exhibitor display katılımcı ekranı
exhibitor hall katılımcı salonu
exhibitor workshop katılımcı atölyesi
exhibitor kit katılımcı kiti
exhibitor catalogue katılımcı kataloğu
sponsorship exhibitor sponsorluk sergisi
exhibitor profile katılımcı profili
exhibitor registration katılımcı kaydı
exhibitor satisfaction katılımcı memnuniyeti
first in war, first in peace, and first in the hearts of his countrymen ilk savaşta, ilk barışta ve ilk memleketinin gönlünde
first time, every time ilk kez, her zaman
for the first time in a long time uzun zamandır ilk defa
first time in a long time uzun zamandır ilk defa
time time time zaman zaman zaman
first come, first served ilk gel, ilk servis
first things first önce ilk şeyler
first-in, first-out ilk giren ilk çıkar
first come first served ilk gel ilk servis
first in first out ilk giren ilk çıkar
first come first serve basis ilk gel ilk hizmet temeli
first come first served basis ilk gel önce servis temeli
on a first come, first served basis ilk geldiğinde ilk olarak hizmet
put first things first ilk şeyleri ilk sıraya koymak
first in first out basis ilk giren ilk çıkar
first expired first out ilk önce süresi doldu
first come first ilk önce ilk