were significantly delayed

were significantly delayed teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
were significantly delayed önemli ölçüde gecikti

were significantly delayed terimi için benzer kelimeler ve anlamları

significantly delayed önemli ölçüde gecikmeli
has been significantly delayed önemli ölçüde gecikti
were delayed ertelendi
flights were delayed uçuşlar ertelendi
we were delayed geciktik
were being delayed ertelendi
were delayed due to nedeniyle gecikti
were further delayed gecikti
were significantly more likely önemli derecede daha muhtemeldi
were significantly lower anlamlı derecede düşüktü
were significantly associated anlamlı derecede ilişkiliydi
were not significantly different önemli ölçüde farklı değildi
were significantly reduced önemli ölçüde azalmıştı
were significantly different anlamlı derecede farklıydı
were significantly related önemli derecede ilişkiliydi
cost were significantly cut maliyet önemli ölçüde azaldı
were significantly higher anlamlı derecede daha yüksekti
were significantly less likely to önemli ölçüde daha az olasıydı
men were significantly more likely erkekler çok daha muhtemeldi
delayed gecikmiş
delayed action gecikmiş eylem
delayed allergy gecikmiş alerji
delayed dentition gecikmeli takma diş
delayed drop gecikmeli düşme
delayed flap gecikmiş kapak
delayed graft gecikmiş greft
delayed neutron gecikmiş nötron
delayed opening gecikmeli açılış
delayed reaction gecikmiş reaksiyon
delayed speech gecikmeli konuşma
delayed stress reaction gecikmiş stres reaksiyonu
delayed-action tavikli
delayed response gecikmiş cevap
delayed payment gecikmiş ödeme
delayed start rötar
delayed release gecikmeli serbest bırakma
delayed recall gecikmeli hatırlama
was delayed ertelendi
delayed delivery gecikmiş teslimat
delayed gratification gecikmiş haz
delayed effects gecikmiş etkiler
is delayed ertelendi
unreasonably withheld or delayed makul olmayan bir şekilde alıkonma veya gecikme
delayed answer gecikmiş cevap
delayed onset gecikmeli başlangıç
has been delayed ertelendi
delayed healing gecikmiş iyileşme
acute and delayed akut ve gecikmeli
delayed coker ertelenmiş coker
be delayed gecikmek