anlamlı derecede farklıydı

anlamlı derecede farklıydı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
anlamlı derecede farklıydı were significantly different

anlamlı derecede farklıydı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
anlamlı ve anlamlı meaningful and significant
istatistiksel olarak anlamlı derecede farklı statistically significantly different
anlamlı derecede düşüktü were significantly lower
anlamlı derecede ilişkiliydi were significantly associated
istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük statistically significantly lower
istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek statistically significantly higher
anlamlı derecede düşük non-significantly lower
davranış terapisinin anlamlı derecede iyi sonuç verdiği tespit edildi. behaviour therapy was found to result in significantly great
genel olarak anlamlı derecede daha yüksekti was generally significantly higher
anlamlı derecede daha yüksekti were significantly higher
istatistiksel olarak anlamlı derecede daha kısa are statistically significantly shorter
istatistiksel olarak anlamlı derecede büyük olduğunu gösterdi showed a statistically significantly greater
orta derecede anlamlı moderate to significant
anlamlı derecede sürdürülebilir meaningfully sustainable
farklıydı was different from
çok farklıydı were very different
işler farklıydı things were different
farklıydı was different
farklıydı were different
çok farklıydı differed greatly
onlar farklıydı they were different
ne kadar farklıydı how different it was
o farklıydı it was different
her şey farklıydı everything was different
bu farklıydı that was different
biraz farklıydı differed slightly
en farklıydı was different most
oldukça farklıydı was quite different
ondan çok farklıydı it was so unlike him
hayat farklıydı life was different
sonuç oldukça farklıydı the outcome was quite different
biraz farklıydı was slightly different
kapsamı oldukça farklıydı was quite different in scope
çok farklıydı differed vastly
anlaşma farklıydı agreement was different
öncekinden farklıydı was different from before
biraz farklıydı had somewhat different on
görüşler de farklıydı opinions also differed
farklıydı was different than
oldukça farklıydı was quite unlike
dava farklıydı case was different
gerçekten farklıydı it was really different from
farklıydı there were different
bu farklıydı this was different
bu düşüşlerin altında yatan belirleyiciler farklıydı. the determinants underlying these declines were different, t
her biri farklıydı was different at each
çok farklıydı was very different
tamamen farklıydı was totally different
biraz farklıydı were somewhat different
atmosfer farklıydı the atmosphere was different