prescribed in law

prescribed in law teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
prescribed in law kanunda belirtilen

prescribed in law terimi için benzer kelimeler ve anlamları

prescribed by law kanunla öngörülen
as prescribed by law yasaların öngördüğü şekilde
prescribed law öngörülen yasa
be prescribed by law kanunda yazılı olmak
unless otherwise prescribed by law başka türlü kanunla öngörülmedikçe
in the manner prescribed by law kanunla öngörülen şekilde
as may be prescribed by law kanunla öngörüldüğü gibi
but in a manner to be prescribed by law. ancak yasalarla verilecek şekilde.
prescribed by state law devlet yasası tarafından öngörülen
in a manner prescribed by law kanunla öngörülen şekilde
are prescribed by law kanunda yazılı
as prescribed by applicable law yürürlükteki yasaların öngördüğü şekilde
order prescribed by law kanunla öngörülen emir
being prescribed by law kanunla öngörülen
within the time prescribed by law kanunun öngördüğü süre içinde
otherwise prescribed by law aksi takdirde kanunla öngörülen
remedies prescribed by law kanunla öngörülen ilaçlar
in a manner to be prescribed by law kanunla öngörülen şekilde
formalities prescribed by law kanunla öngörülen formaliteler
is prescribed by law kanunla yazılmıştır
manner prescribed by law kanunla öngörülen usul
except within the limits prescribed by law kanunda belirtilen sınırlar dışında
prescribed under the law kanun uyarınca öngörülen
except as otherwise prescribed by mandatory, applicable law zorunlu, kanunlarca aksi belirtilmediği sürece
circumstances prescribed by law kanunla öngörülen durumlar
taxes prescribed by law kanunla öngörülen vergiler
prescribed reçete
self-prescribed kendinden reçete
as prescribed öngörüldüğü gibi
prescribed particulars öngörülen detaylar
prescribed drugs reçeteli ilaçlar
prescribed burning reçete yazma
prescribed for graduation mezuniyet için öngörülen
prescribed course öngörülen ders
prescribed time öngörülen zaman
prescribed period öngörülen süre
prescribed treatment öngörülen tedavi
in the manner prescribed öngörülen şekilde
are prescribed reçete edilir
prescribed procedure öngörülen prosedür
is prescribed reçete edilir
prescribed medicine reçeteli ilaç
unless otherwise prescribed aksi belirtilmedikçe
course of study prescribed öngörülen çalışma dersi
legally prescribed yasal olarak öngörülen
prescribed standards öngörülen standartlar
prescribed by statute tüzük tarafından öngörülen
widely prescribed yaygın olarak öngörülen
prescribed number öngörülen numara
prescribed course of study öngörülen çalışma kursu