| sizi ağırlamak bir zevkti |
it was a pleasure to welcome you |
sizi ağırlamak bir zevkti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bayanlar baylar sizi ağırlamak bir zevk |
ladies and gentlemen it is a pleasure to welcome you |
| sizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz |
we are looking forward to welcome you |
| sizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz |
we are looking forward to welcoming you |
| sizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz |
we look forward to welcome you |
| sizi ağırlamak istiyorum |
i want to welcome you to |
| sizi ağırlamak isterim |
i'd like to welcome you |
| yakında sizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz |
we look forward to welcoming you soon |
| sizi ağırlamak istiyor |
wants to welcome you |
| sizi aramızda ağırlamak |
welcoming you among |
| yakında sizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz |
we looking forward to welcoming you soon |
| sizi misafir olarak ağırlamak |
welcoming you as guests |
| sizi ağırlamak istiyorum |
want to welcome you to |
| bir standı ağırlamak |
host a booth |
| bir çalışanı ağırlamak |
accommodate an employee |
| bir yabancıyı ağırlamak |
welcoming a stranger |
| bir kişiyi ağırlamak |
to accommodate a person |
| bu bir zevkti |
it was a pleasure |
| seninle tanışmak bir zevkti |
it was a pleasure to meet you |
| seninle tanışmak bir zevkti |
it was a pleasure meeting you |
| benim için bir zevkti |
it is a pleasure for me |
| sizinle çalışmak bir zevkti |
it has been a pleasure working with you |
| tanışmak bir zevkti |
it was a pleasure to meet |
| seninle çalışmak bir zevkti |
it was a pleasure working with you |
| bir zevkti |
it's been a pleasure |
| seninle konuşmak bir zevkti |
it was a pleasure talking to you |
| büyük bir zevkti |
it was a great pleasure |
| seni görmek bir zevkti |
it was a pleasure to see you |
| seninle çalışmak bir zevkti |
it has been a pleasure to work with you |
| benim için bir zevkti |
it was a pleasure for me |
| seninle çalışmak bir zevkti |
it was a pleasure to work with you |
| konuşmak bir zevkti |
it was a pleasure to talk |
| gerçek bir zevkti |
it was a real pleasure |
| benim için bir zevkti |
it has been my pleasure |
| bir zevkti |
it was a treat |
| seni burada görmek bir zevkti |
it was a pleasure to have you here |
| tanışmak bir zevkti |
it has been a pleasure to meet |
| gerçek bir zevkti |
it has been a real pleasure |
| seninle tanışmak gerçek bir zevkti |
it was a real pleasure to meet you |
| bir zevkti |
has been a pleasure |
| konuşmak bir zevkti |
it was a pleasure talking |
| ile konuşmak bir zevkti |
it was a pleasure to speak with |
| çalışmak bir zevkti |
it has been a pleasure working |
| sizinle çalışmak bir zevkti |
it's been a pleasure working with you |
| sizinle tanışmak bir zevkti |
was a pleasure to meet you |
| aynı zamanda bir zevkti |
it was also a pleasure |
| sana sahip olmak bir zevkti |
it was a pleasure having you |
| çalışmak bir zevkti |
it was a pleasure working |
| çalışmak bir zevkti |
it was a pleasure to work |
| çalışmak bir zevkti |
it has been a pleasure to work |
| seninle tanışmak bir zevkti |
was a pleasure meeting you |